Monday, November 27, 2006
İyiki Doğdun DUHAN
25 Kasım en küçük oğlum Duhan'ın 1. doğumgünüydü. O gün telaştan ve yoğunluktan yazamadım. Ancak şimdi yazabiliyorum. O gün yani cumartesi akşamı Duhan'ın (ya da Efe'nin deyişiyle Duhduh'un) doğumgününü kutlamaya gelen konuklarımız vardı. Onlar için hazırladığım sofraya yer vermek istedim. Gerçi sofranın en son halini çekmek kısmet olamadı ama 2 küçük bebekle işim pek kolay değildi doğrusu. Normalde de misafir geleceği zaman pek telaşeli olan ben, eteğimde ağlayan ve kucak isteyen bebeklerle işlerimi daha da bir yetiştiremez haldeyim. Sonuçta güzel bir akşam geçirdik.
Canım Duhan'ım varlığınla hayatımız daha da anlamlı oldu. İyiki geldin. Dilerim ömrün hep mutluluk ve başarılarla dolu geçsin. Yüzün hep gülsün anneciğim. Sizi (seni ve ağabeylerini) çok seviyorum. :))
Misafirlerim için hazırladıklarım:
Renkli patates topları
Katlı poğaça
Islak kurabiye
Kıymalı börek
Kısır
Yaşpasta
Thursday, November 23, 2006
Havuçlu Bulgur Pilavı
Dün akşam okuldan eve geldiğimde canım bulgur pilavı çekti. Çocukluğumdan beri bulgur pilavını çok sevmişimdir. Şöyle yanında güzel bir de turşu varsa deymeyin keyfime. Başka yemek aramam. Çabucak olsun istiyordum. Nitekim öyle oldu. Diğer yemekler pişene kadar pilavım demlendi. Sonuçta tam aklımdaki gibi bir pilav yedim. İçerisine sadece rendelenmiş havuç koydum. Çocuklar çok severek yedi.
Malzemeler:
1 kase iri bulgur
yarım çay bardağı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
1 adet havuç (ben irice kullandım)
1 yemek kaşığı domates salçası
1 çay kaşığı tuz
2 kase sıcak su
Yapılışı:
Yağı tencereye koyup üzerine rendeleniş havuçları attım. Havuçların rengi biraz dönünceye kadar kavurdum. Salçayı ilave ettim ve yıkanmış bulguru koydum. Ben tereyağını yanmış sevmediğim için bu aşamada koyuyorum. Tuzunu ekleyip suyunu ilave ettim. Ocağı iyice kısık ateşe alıp pişirdim. Hepsi bu. Yanında turşu hmmm çok güzel :)
Sunday, November 19, 2006
Rulo Poğaça ve Fındıklı Kurabiye
İşte bu akşam yaptığım fırından sıcak sıcak tarifler. Eşim son günlerde 5 kilo verdiğini söyleyince dayanamadım. Bu akşam için yemek sonrası televizyon seyrederken yemesi için yaptım bu iki tarifi. ( hoş şu anda televizyonda izlenmeye değer tek bir program bile yok maalesef). Hem kolay ve pratik hemde evdeki malzemelere göre yapak istedim ve bu ikisi ortaya çıktı. Biz her ikisinide çok sevdik. Gerçi daha öncedende yaptığım tariflerdi ama sizlerle de paylaşmak istedim. Çayın yanına da pek yakıştılar. ilk tarifim peynirli rulo poğaça:
Peynirli Rulo Poğaça:
Malzemeler:
2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürmek için ayrılacak)
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un
İç malzemesi:
Arzu edilen her iç olabilir ben peynir- maydanoz ikilisini kullandım.
Tüm malzemeler karıştırılarak ele yapışmayan yumuşakça bir hamur yoğrulur. Hamur ikiye ayrılır. Yaklaşık yarım cm. kalınlığında olacak şekilde dikdörtgen şeklinde elle yayılır. İç malzemesi serilir ve rulo yapılır. Diğer parçaya da aynı işlem uygulanıp tepsiye konulur.Üzerine yumurta sarısı sürülür. 170 derece fırında kızarana kadar pişirilir. Piştikten sonra dilimlere kesilerek servis yapılır. Çok pratik olması nedeni ile eğer vakit probleminiz varsa veya aniden misafiriniz geldiyse bu poğaça kurtarıcı oluyor
Gelelim diğer tarife: Bu da Fındıklı Kurabiye. Bu kurabiyeyi de yıllardır yaparım Şaşmaz tariflerden birisidir. Tavsiye edilir. Ben biraz irice yuvarladım 25 adet oldular. Biraz daha küçük yaparsanız 35-40 adet olabilir. Ağızda dağılan bir kurabiye arıyorsanız, buyrun tarifi:
Malzemeler:
250 gr. Margarin ( oda ısısında)
2 yumurta sarısı (akları üzerine sürülecek)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
yarım su bardağı fındık kırığı (içine)
1 buçuk su bardağı fındık kırığı (üzerine)
1 su bardağından 1 parmak eksik toz şeker
Aldığı kadar un
Yapılışı:
Margarin, yumurta ve şeker birlikte iyice karıştırır. Diğer malzemeler de eklenir. Un en son azar azar ilave edilir. Ele yapışmayacak bir hamur olduğunda yuvarlanır ve önce yumurta akına sonra bolca fındık kırığına bulanır. Yağlanmış tepsiye dizilerek önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafif pembeleşene kadar pişirilir. (Ben bazen bu kurabiyenin içerisine üzüm de ekliyorum o da çok yakışıyor.)
sodalı börek
Merhabalar arkadaşlar. Sessizliğin ardından yine buradayım. Kaza sonrası kendimizi ancak toparlayabildik. Şimdi çok şükür daha iyiyiz. Bu zor günlerimizde yanımızda olan sevgili ailemize ve yanımızda olan tüm dostlara sonsuz minnetle teşekkürler. Bugün sodalı börek tarifi vermek istedim. Bir çok blogta da değişik tarifler bulmak mümkün. Bu börekler su böreği tadında ve çok lezzetli. Yapılışı zahmetsiz. Kaynak yine annem (kayınvalidem) :))
Malzemeler:
5 yufka
1 şişe maden suyu
4 yumurta
1 su bardağı sıvıyağ
İç malzemesi:
peynir- maydanoz
Yapılışı:
Monday, November 06, 2006
Üzgünüm
Thursday, October 26, 2006
Bayramınız Kutlu Olsun
Biliyorum bayram bitti. Ancak ben ugün kutlamaya fırsat bulabildim. Hepinizin geçmiş te olsa mübarek bayramıonızı kutluyorum. Biz bayram tatilimizi geçirmek üzee eşimin ailesinin yanına Zonguldak'a gittik. Uzun bir yolculuktu. 19 saat sürdü. İki bebekle seyehat etmek uzun yolculukları biraz daha çetin hale getirse de, tadı çocukluğumun bayramlarını anımsatan duygu, mutluluk ve sevgi dolu bir bayram geçirmek tüm zorluklara değdi doğrusu. Eşim de ben de "ne iyi ettikte geldik" dedik. Gurbette bayramların hüznü bir başkadır. Ben yurt dışında yaşamıyorum ama hem benim aileme hem de eşimin ailesine o kadar uzaktayız ki sıklkla gidilemiyor maalesef. Keşke bayram tatili 9 gün olsaydı :)
1 Çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta
1 çay bardağı erimiş margarin (50 gr kadar)
1 çay bardağı süt
1 limon kabuğu rendesi (1 paket vanilya da olabilir)
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
Şerbeti için:
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
çeyrek limon
Önce şerbeti kaynatılır. Ilınmaya bırakılır. daha sonra hamur tüm malzemeler katılarak yoğrulur.İri ceviz kadar parçalar alınıp merdane ile hafif oval şekil verilerek açılır. Kenarları verev olarak kesilir. Ortasına irice kıyılmış ceviz içi konulup saç örgüsü gibi katlanır. 170 dereceye ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirilir. Fırından çıkan sıcak kurabiyelere ılık şerbet dökülür.
Monday, October 16, 2006
şekerpare
Tarife gelince malzemeler:
250 gr tereyağı veya margarin
2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürülmek üzere atrılacak)
yarım su bardağı toz şeker
yarım su bardağı irmik
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un
Şerbeti:
3 buçuk su bardağı toz şeker
3 buçuk su bardağı su
1 tatlı kaşığı limon suyu
hepsi kaynatılır ve ılınmaya bırakılır.
Yapılışı:
Bütün malzemeler ele yapışmayacak bir hamur oluncaya dek yoğrulur. Sonra cevizden biraz daha irice parçalar şeklinde kopartılıp önce yuvarlatılır sonra o yuvarlaklar hafifçe ovalleştirilir. Oval şekile gelen şekerpareler tepsiye dizilir. üzerine yumrta sarısı sürülüp bir çatalın tersi ile üzerlerine hafifçe bastırılır. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirilir. Fırından çıkan sıcak kurabiyelerin üzerine ılık şerbet dökülür.
Friday, October 13, 2006
Etli Ekmek
Aman ne zor oldu bu tarifi eklemek anlatamam. Resimleri ekleyene kadar akla karayı seçtim. Sürekli aksiliklerle boğuştum ama yılmadım. Beğeneceğinizi umduğum lezzeti süper güzel olan halis mulis Bartın işi "etli ekmek". Kayınvalidemin Bartınlı olduğunu yazmıştım daha önce. O yaptı bu güzelim çörekleri. Ben yanında yamak olarak çalışmıştım. Öğrendikten sonra ben de yapar oldum. Zira ailelerimizden uzakta yaşadığımız için eşim "ana" yemeği hasreti çekmesin istedim :) Yapımının tüm aşamalarını resmetmeye çalıştım. Dilerim beğenir ve yaparsınız. Bizim buralarda "etli ekmek" yapan börekçiler var. Ama hiç birisi inanın bunlar kadar güzel olmuyor. Gönül rahatlığıyla deneyebilir ve sevdiklerinizden tam not alabilirsiniz. (not: biz yaptığımızda 8 ekmek yapmıştık yani yazdığım bu malzemelerin iki katını kullanmıştık.)
Hamuru için:(4 tane için)
2 su bardağı ılık su
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
Alabildiği kadar un
İç Malzemesi
300 gr. kıyma
2 adet kurusoğan
3 adet olgun domates
yarım çay bardağı su
tuz, karabiber
Yapılışı:
Sunday, October 08, 2006
Süper Kadınlar
Thursday, October 05, 2006
Tavuklu Börek
Malzemeler:
4 adet yufka
Arasına sürmek için:
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı su
İçine:
1 tavuk butu ve 1 tavuk göğsü
2 adet orta büyüklükte kuru soğan
2 adet sivri biber
2-3 yemek kaşığı sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul biber
yarım çay kaşığı köri
Yapılışı:
Saturday, September 30, 2006
Revani
Bu akşam coştum. Sen yazma yazma sonunda bir akşamda iki tarif yaz:) Revani ramazan ayının vazgeçilmez tatlılarından birisi. Yapımı çok kolay. Kısa sürede yapılması da tatlı krizi geçiriyor olma gibi bir durum varsa cazipliğini artıran bir diğer etmen :) Ben bu revaniyi bugün yaptım. Hatta şu anda bu yazıyı yazarken çayımla birlikte yiyorum. Pek çok revani tarifi var. Bu tarifi değişik kılan içerisnde yoğurt olmayışı ve içerisine bol hindistan cevizi konması. Tarifi komşumdan aldım. Çok methetmişti. Bir deneyelim dedim. Pişman da olmadım. Lezzeti kıvamı yerinde.Ben revaniyi çok kalın sevmiyorum. O nedenle fırın tepsimin içinde pişirdim. Siz kendi beğeninize göre ayarlama yapabilirsiniz.
3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı irmik
1 su bardağı hindistan cevizi
1 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
şerbeti için:
3 su bardağı şeker
2,5 su bardağı su
1\4 limon
Üzerine:
hindistan cevizi veya ceviz& fındık kırıkları hatta dondurma :)
Yapılışı:
Yumurtalar ile şekeri iyice çırpalım. Eğer revaninizin yumurta kokmasını istemiyorsanız iyice çırpılması çok önemli. Daha sonra diğer malzemeleri katalım ve yağlanmış fırın tepsisine dökelim. Biraz katı bir kıvamı oluyor. İsterseniz 15*25 cm civarlarında bir tepsiye dökerseniz daha kalın bir revani yapabilirsiniz. 170 dercede ısıtılmış fırında pişirip önceden hazırlanıp ılıtılmış şerbeti gezdiriyoruz. Şerbetin ve revaninin her ikisi de ılık olmalı. Şerbeti dökmeden önce dilimlere keserseniz şerbeti daha kolay çekiyor. Afiyet olsun
Tembelim tembel
Ah yine bir dönem burada olamadım. Aslında tembellikten değil vakitsizlikten kaynaklandı buralarda olamayışım. Bebeklerim daha küçükken daha fazla zaman bulabiliyordum. Oysa şimdi gerçekten az olan zamanım hiç'e indi. Uyumuyorlar. Uykularını düzene sokamıyorum. galiba bütün gün beni göremedikleri için geceyi mümkün olan en uzun şekilde değerlendirmek istiyorlar. Sürekli onlarla ilgilenmemi ve oynamamı bekliyorlar. Bazen düşünüyorum da çeyreklik bir hayat sürüyorum. Her şey yarım bile değil çeyrek yaşanıyor hayatımda. Çeyrek anne, çeyrek iş kadını, çeyrek ev kadını ve çeyrek eş. Hiç bir şeyim tam değil anlayacağınız. Bu kronik sorun belkide tüm çalışan kadınların yaşadığı bir durum. Bu arada, arada kaynayan kişisel hobilerimi hiç saymıyorum bile. Neyse çok iç kararttım galiba hatta işin ucu azıcık kaçıp ajitasyona bile kaçmış olabilir :) Ama yine de itiraf etmeliyim ki bebekleime her baktığımda ve onlarla her oynayışımda yaradanıma milyonlarca kez şükrediyorum. İçim tarif edilemez duygularla kaynıyor. O zaman ne yorgunluk kalıyor ne de sıkıntı.
Ben de güzel bir tarif yazayım o zaman. Bu kurabiye ıslak kurabiye. İftardan sonra çayın yanına çok iyi gidiyor. Hem sanki şıralı bir tatlı havası da var. Tavsiye ediyorum. Uzun zamandan beri yaparım. Bu kurabiyeyi yiyen herkes tarifini istiyor :) Benden söylemesi.
Islak kurabiye
Malzemeler
3 yumurta
1 su bardağı toz şeker
3 yemek kaşığı kakao
3\4 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un
Ayrıca şırası için:
1 su bardağı toz şeker
1 buçuk su bardağı su
Yapılışı:
Tuesday, August 29, 2006
Patates Kayığı
Uzun bir ayrılığın ardından nihayet yeniden burada olmak güzel. Gecikmiş yazılarım için özür diliyorum. Aslında niyetim tatilimi değerlendiriken yaptıklarımı daha rahat ortamlarda sunmak ve paylaşmaktı ama evdeki hesap yine çarşıya uymadı. İznim bitip işe başlayalı 2 hafta oldu bile. Oysaki daha yapmak istediğim ne çok şey, gitmek istediğim ne kadar yer vardı. İnşallah seneye artık. Ya da fırsat bulunabilirse kaçılacak haftasonu kaçamaklarına :) Benim için yaz çok koşuşturmacalı ama bir o kadar da güzel geçti. Eşimin ailesi Zongulaktan geldiler. Onlarla birlikte civarın bütün her herini dolaştık desem yalan olmayacak. EEE Karadenizde yaşıyorsanız doğanın güzelliğini anlatmaya gerek yok sanırım. Ben de 4 yıldır burada yaşıyor olmama rağmen henüz gitmediğim pek çok yeri görme şansı buldum. Dedim ya verimli ve güzel geçti günler. Kayınvalidemden pek çok yeni tarifler aldım en kısa zamanda yapacağım. Kendisi Bartın'lı ve Bartının yemek ve hamur işleri de enfes. Artık elimden geldiğince ve dilim döndüğünce anlatmaya çalışarak paylaşmaya çalışacağım.
Bu sıcaklarla başımız oldukça dertte. İnsanın canı ne yemek yapmak ne de yemek istiyor. Ben Ye etkinliği için hazırladığım ama zaman bulamayıp katılamadığım salata tariflerini eklemek istiyorum öncelikle.
Yukarıdaki resimdeki benim uydurduğum bir salata. Patates kayığı: Malzemeler oldukça basit. Tabakta sunumu da güzel. 4 adet orta büyüklükteki patatesi haşlıyor ve rendeliyoruz. 1 adet limonun suyunu, 3 diş ezilmiş sarımsağı, 2 yemek kaşığı sızma zeytinyağını, 1 er çay kaşığı tuz, karabiber, kimyonu ekleyip yoğuruyoruz. Hamur gibi oluyor. Bu patates hamurundan portakal iriliğinde bir parça alıp kayık şekline getirip ortasını açıyoruz. Ben ortasına 1 adet rende havuca 7-8 adet kornişon turşusunu doğradım. 1 çay bardağı kadar haşlanmış mısır ilave edip 2 yemek kaşığı kadar mayonezle karıştırıp ortalarına doldurdum. 4 adet patatesten 3 adet kayığım oldu ama büyükçe oldular. Daha küçük yapılabilir. Eşim çok sevdi. Deneseniz beğeneceğinizi sanıyorum. Daha bir kaç salata tarifim daha var. Bugünkü yazım uzun oldu. Onları yarın eklemeyi düşünüyorum.
Monday, July 24, 2006
Taze Fasulye
1 kilo taze fasulye (tercihen ayşe kadın veya boncuk)
4 adet orta boy kurusoğan
4 adet domates
1 çay bardağı zeytinyağı (ayçiçek veya mısırözü yağı da olabilir)
1 çay kaşığı tuz
1 adet kesme şeker
Yapılışı:
Fasulyeler ön hazırlık olarak yıkanıp ayıklanır ve ortadan bölünür. Soğanlar bir kabın içerisine yemeklik olarak doğranır. Soğanların üzerine kabukları soyulmuş domatesler de doğranarak ilave edilir. Yemeği pişireceğiniz tencerenin içerisine fasülyenin üçte biri konulur, üzerine soğan-domates karışımının üçte biri yayılır. Üzerine fasülye, soğan-domates sırası ile dizilir. Fasülyeler ve soğanlar bu şekilde bitene kadar sıralanır. En üste 1 çay bardağı zeytinyağı (tercihen sızma) gezdirilir. Tuzu ve 1 adet kesme şekeri (arzu etmezseniz şekeri koymayabilirsiniz.) ilave edilir. Tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte pişirilir. Bu tarifte soğan çok bol. Lezzetini de çok bol soğan veriyor zaten. Ayrıca salça da yer almıyor. Son olarak ben hiç su koymadan pişiriyorum. Eğer siz de pişiriseniz önce hiç su koymayın. Pişerken çok gerekli hissederseniz 1 çay bardağı kadar sıcak su ilave edebilirsiniz. Ama sanırım gerekmeyecektir. Ben bunca yıldır pek gerek görmedim. Hepinize afiyet olsun
Monday, July 17, 2006
Sütlü Nefise
Ye etkinliğinin 12. si için yaptığım tatlı bu. Etkinliğin evsahibesi Özlem'e tüm emekleri ve yorgunluğu için teşekkürler ediyorum. Diğer bloglardan arkadaşlar da eminim ki enfes tarifler yapacaklar. hepsine göz atmak için sabırsızlanıyorum. hepinizin ellerine sağlık arkadaşlar. Bu sütlü tatlının adını ben uydurdum. Çünkü gerçekten de nefis oluyor. İsterseniz dondurma gibi yiyebilirsiniz, isterseniz muhallebi kıvamında bir tatlı olarak tüketebilirsiniz. Bizim evdeki tercih dondurma niyetine oluyor genelde. Özellikle televizyondaki dondurma imalathanelerinin durumunu gördükten sonra dışarıdan dondurma almamaya başaladığımdan beri daha sıklıkla yapar oldum.Tarifin kaynağı yok. Yıllar önceden tuttuğum yemek defterimin eski sayfalarından birisinde yazıyor. Ben çocuklar için yaz aylarında yapıyorum. Tarifine gelince:
1 litre süt
4 yemek kaşığı dolu dolu nişasta (ben mısır nişastası kullandım)
2 yemek kaşığı un
1 paket vanilya
5 yemek kaşığı toz şeker
Ayrıca
2 poşet toz kremşanti
1 paket Etinin kakaolu bisküvisi (linkte en altta olan)
Yapılışı:
Saturday, July 15, 2006
Pizza
Yaz tatili nedeni ile çocukların sevdikleri yiyeceklere tam gaz devam... Görümcemin oğlu Kamuran yaz tatilini geçirmek için İstanbuldan geldi. Görümcemi buna ikna etmemiz biraz zaman aldı ama sonunda gerek Kamuran'ın isteği gerekse bizim ısrarımızı kıramadı ve yolladı. Büyük oğlum Mert ile aynı yaştalar. Afacanlar öylesine tatlılar ve iyi anlaşıyorlar ki onlar için birşeyler hazırlamak benim için de oldukça keyifli oluyor. İyi ki geldin Kamuran:) Bu arada evdeki erkek sayısı 5 e yükseldiği için (eşim de dahil) işlerim biraz yoğunlaştı. Ama olsun. iki gün önce kumpir çekti canları. Hemen yapıverdim. Tarifini daha önce yazmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz. Dün de canları bir anda pizza isteyiverdi. Pizzalar fırında pişerlerken fırının önünden ayrılmadılar. O hallarini de görmenizi isterdim. Abilerine Efe de katılınca ve onlar ne yaparlarsa aynen taklit etmeye çalıştıkça çok komik enstantaneler ortaya çıkıyor. Neyse lafı fazla uzattık sanırım işte pizzamın tarifi.
Malzemeler:
1 su bardağı ılık su
3 su bardağı un
1 paket instant maya
1 çay kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı toz şeker
yarım çay bardağı sıvıyağ
Yapılışı:
Bütün malzemeler karıştırılarak yumuşak bir hamur yapılır. Tepsiye (benim midi fırının dikdörtgen tepsisine dizdim) hamur yayılır. üzerine 1 yemek kaşığı salça ile yarım çay bardağı su sulandırılıp içerisine 1 tatlı kaşığı kekik serpilip hamurun üzerine sürülür. üzerine artık arzunuza göre malzemelerle süsleyebilirsiniz. Ben beyaz peynir, sucuk, mantar, domates, yeşil biber, mısır dizdim. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirilir.
Monday, July 10, 2006
Tantuni ve Yaşpasta
Yaş Pasta
Çocukların en sevdikleri yiyecek pastadır sanırım. Hele de biraz süslü görünüyorsa parmaklar eşliğinde derhal biter. Bizim evde de durum aynı. EE izne ayrıldık artık ve yaz tatilide işin içine girince tatlı yapma işine biraz daha ağırlık vermek şart oldu. İşte dün çocuklara yaptığım yaşpasta. Bu pasta küçük görünüyor diyebilirsiniz. Birer kişilik porsiyonlar halinde yaptım. Hepimizin yaptığı bir tarifi biraz daha değiştirerek yaptım açıkçası. Nasıl mı yaptım? Aynen şöyle :)
Keki için:
4 yumurta
4 kahve fincanı toz şeker
4 kahve fincanı un (elenmiş)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Ara kremasına:
1 poşet dr. Oetker Dolgu kreması
3 çay bardağı süt
Üstü için:
2 poşet kremşanti
1 su bardağı soğuk süt
Arasına:
Muz, çilek, kivi
Yapılışı:
Kek malzemelerini iyice çırptım ve 180 dereceye ısıttığım fırında hafif pembeleşene kadar pişirdim. Keki daha sonra enine ve boyuna 4’e böldüm. Kekin üzerini nescafeli süt ile ıslattım. Dolgu kremasını süt ile çırparak ilk katlara sürdüm. Anladığınız üzere her bir pasta için iki kat yaptım. Dolgu kremasının üzerine meyvaları dizip diğer kek dilimini yerleştirdim. Tüm kek parçaları için aynı işlemi yaptıktan sonra kremşantiyi hazırlayıp üzerlerine sürdüm. Kremşantiden 2-3 yemek kaşığı kadar bir parça ayırıp onun içerisine birkaç toz zerresi kadar kırmızı gıda boyası ekleyip krema şırıngası ile süsledim.
Saturday, July 08, 2006
Sürpriz Kek
bu kekin görünümüne bakarak çikolata soslu normal bir kek sanabilirsiniz ama değil. İçinden güzel bir sürpriz karşılıyor sizi. Dilimli halini çekmek kısmet olmadı çünkü hemen bitiverdi :) değişik bir kek anlayacağınız. Tarifine geçiyorum hemen. Değişiklik seviyor ve konuklarınızı veya çocuklarınızı şaşırtmak istiyorsanız haydi mutfağa :) 4 adet pasta canavarı başımda "hadi resmi çek hemen yiyelim" diye feryat ettikleri için resim çok albenili olmadı.
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı süt
1paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un.
Kekin iç Dolgusuna:
1 poşet kremşanti
1 su bardağı süt
yarım su bardağı ceviz veya fındık içi
1 tatlı kaşığı tarçın
1 adet ezilmiş muz
Üzeri için:
çikolata sosu ( ben hazır olandan kullandım)
Yapılışı:
Tuesday, July 04, 2006
Peynirli Kabak
İşte en sevdiğim kabak yemeği. Kabağı çok severim. Her şekilde tüketebilirim. Ama bu şekliyle hem çok şık bir sunuma sahip, hem de lezzeti süper. hafif bir yaz yemeği. tarifini geçen yıl bir blogtan almıştım ama nereden aldığımı not etmemişim. Epeyce arama yaptım ama kaynağı bulamadım. özellikle misafiriniz gelecekse beğeneceklerinden emin olabilirsiniz. Benim ikram ettiğim herkes mutlaka tarifini almak istedi.
100 gr. beyaz peynir
1 adet domates
Bir tutam maydanoz, bir tutam dereotu
tuz, karabiber, bir tutam fesleğen,
3 yemek kaşığı sıvıyağ
Sos için:
3 adet rendelenmiş domates
2 diş sarımsak
Monday, July 03, 2006
Sebze Şöleni
2 adet kabak
1 adet havuç
250-300 gr kadar taze fasulye
2 adet domates
5 diş sarımsak
yarım kahve fincanı (Türk kahvesi) sirke
3\4 çay bardağı sıvıyağ
1\2 çay bardağı ılık su
tuz, karabiber
Yapılışı:
Thursday, June 29, 2006
Makarna salatası ve buğday salatası
Yapılışı:
1 paket makarna ( istediğiniz şekilde makarna olabilir)
5 adet salatalık
5 adet sivribiber
2 su bardağı yoğurt
2 diş sarımsak
1 yemek kaşığı mayonez
Yapılışı:
Makarnayı haşlıyoruz. Ben az su ile haşlıyorum böylece suyunu süzdürmek gerekliliği olmuyor ve besin değeri kaybı olmuyor. Üzerine küçük doğranmış salatalık ve sivriberleri doğruyoruz ve sarımsaklı yoğurtla karıştırıyoruz. İçerisinde hiç yağ olmadığı için ben 1 yemek kaşığı kadar mayonez de ekliyorum ve hepsini karıştşrıp servis yapıyoruz. Çok hafif bir yaz salatası oluyor. Ayrıca sivribiber C vitamini açısından oldukça zengin bir sebze olduğu için çocuklara bu şekliyle yedirmek kolay oluyor. Tabi biberlerin tatlı olması gerekli. Hepinize afiyet olsun.
İlk salata tarifim buğday salatası. Ne zamandır deneyeyim diyor ama üşengeçlik belasına erteliyordum. dün hadi dedim yapayım. Bence oldukça lezzetliydi. Beğenerek yedik. Tarifini biraz uyduruk yaptım. Ama içeiğinin yakıştığı kanaatindeyim. İşte malzemeler:
2 su bardağı buğday (aşurelik olarakta satılıyor)
7-8 dal taze soğan1 demet maydanoz
1 su bardağı haşlanmış konserve mısır
2 adet domates
2 adet salatalık
tuz, karabiber, kırmızı biber
1 tatlı kaşığı kimyon
1 adet limonun suyu
1 çay bardağı zeytinyağı
Yapılışı:
Buğdaylar akşamdan ıslatılır veya düdüklü tencerede yapacaksanız üzerini geçecek kadar su eklenip pişirilir. Ben Tefal klipso düdüklüde sadece 10 dakika daha önceden ıslatmadan pişirdim
çok güzel pişti. Sonra fazla suyunu süzdürüp bir kaba alıyoruz veincec,ik doğranmış taze soğanları, maydanozları, mısırları ve diğer tüm malzemeleri karıştırıp afiyetle yiyoruz.
Sunday, June 25, 2006
Patatesli Kır Pidesi
Bugün pazar olduğu için belki öğleden sonra çayın yanına yapmak istersiniz. Yapımı çok zaman almıyor. Geçenlerde Yeşil Elma programında görmüştüm yapılışını. Ben kendime göre yaptım. Çok lezzetli oldu. Hele de sıcakken yanında bir bardak çayla iyi anlaştılar :) İçi için programda patatsli iç kullanılmıştı. Ben öyle yaptım ama siz arzunuza göre peynirli, kıymalı, sucuklu vs her şekilde deneyebilirsiniz. eminim öyle de çok güzel olacaklardır.
Wednesday, June 21, 2006
Kağıt Kebabı
Sunday, June 18, 2006
YE-11 BALIK: GONDOLDA LEVREK
11. ne ulaşılan Ye etkinliğinde evsahibimiz Bazen bugün epeyce yorulacak gibi görünüyor. Kendisine çok teşekkürlerimi yolluyorum. İlk etkinlikten itibaren büyük bir beğeni ve merakla takip ederek mutfak kültürümü ve bakışımı geliştirme gayreti içindeyim. İlk defa etkinliğe katılabiliyorum ve burada olmaktan çok memnunum. Kimbilir bu etkinlikte marifetli arkadaşlarımız ne harika tariflerle burada olacaklar. Herkesin şimdiden ellerine sağlık diyorum. Ben iki tarif eklemek istedim. Dilerim beğenilir. İlk tarifim Gondolda Levrek. Yapımı zahmetsiz ama lezzeti süpppper. Tarif defterinden Ziyacenk in tarifini okumuş ve not etmiştim. Sunumu konusunda biraz değişiklikl yaptım ve adını da Gondolda levrek koydum. Umarım Ziyacenk kızmaz. Teşekkür ediyorum ona. İlk fırsatta denedim lezzetini onayladım haberiniz olsun :) Malzemeler:
TUZLU BALIK
Saturday, June 17, 2006
KAHVALTILIK ZEYTİNLİ AÇMA
Malzemeler:
1 su bardağı süt+ılık su (bardağın yarısı süt yarısı ılık su olacak)
yarım su bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı tuz
20 gr. yaş maya
2 yumurtanın akı
aldığı kadar un
ayrıca içine sürmek için yaklaşık 50 gr. kadar margarin
ve üzerlerine sürmek için yumurta sarısı ve susam+çörekotu
Zeytin ezmesi için:
1 su bardağı siyah zeytinin çekirdekleri ayıklanıp 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 çay kaşığı karabiber, 1 çay kaşığı kırmızı biber, 1 tatlı kaşığı kekik konularak rondoda çekilir. Ben bütün zeytinli tariflerde bu şekilde kullanıyorum.
Yapılışı:
çok yumuşak bir hamur yoğrulur. Hatta hafifçe ele yapışabilir. Ben hamur ne kadar yumuşak olursa o kadar iyi netice alabildiğimi farkettim. Hamur üzeri nemli bir bezle örtilerek 1 saat kadar dinlendirilir. Dinlenen hamurdan mandalina büyüklüğünde bezeler yapılır. Bu bezeler çok az yağlanmış bir tezgah üzerine alınır. Hafif yumuşamış olan margarin veya tereyağından 1 çay kaşığı kadar hamura sürülerek hamur elle açılr gibi inceltilir. İncelmiş hamurun arasına iç malzeme sürülür. Ben çoğunlukla zeytin ezmeli yapıyorum. Rulo yapar gibi sarılan hamur iki ucundan tutularak birbirine zıt yönlere doğru burulur ve yuvarlatılır. Tepsiye dizilir. 20 dakika kadar tepside beklendikten sonra fırına sürülür. Kızarınca fırından alınıp nefis bir kahvaltıya dönüşür.
Friday, June 16, 2006
PUDİNGLİ MUFFİN VE NEFFFFİS LİMONATA
Gelelim pudingli muffinlere. değişik bir muffin yapmak niyetiyle yola çıkıp tamamen doğaçlama gelişiverdi muffinlerim ve tadı gayet iyiydi. Ben bir süredir kalıpla kek pişirmek yerine muffin kalıplarıyla pişirmeyi tercih eder oldum. Galiba porsiyon şeklinde olması kolay geliyor :) Üşengeçlik işte :) İşin özü belki de hazır keklerdeki görünüme sahip oldukları için çocuklarında daha çok hoşlarına gitmesi.
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
2 su bardağı un
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
1 paket kakaolu puding (toz halde)
1 paket 80 gr. benmari usulü eritilmiş bitter çikolata
Yapılışını anlatmam neredeyse gereksiz çünkü klasik kek gibi (aslında baya baya kek. Neden başka bir şey anlatıyormuşum gibi yazdım ben de anlayamadım) tek farklı tarafı toz haldeki pudingi unu katmadan hemen önce içine katmak ve karıştırıp öyle un+kabarma tozunu eleyerek katmak. Sonra ister kalıplara koyun, ister büyük bir kalıba dökün arzunuza bağlı. 170 derece fırında benimkiler 20 dakikada piştiler.
Sunday, June 11, 2006
Balkon Sefası
Balkon Sefası
Karadeniz’de yaşıyorsanız her an yağmura hazırlıklı olmanız gerekir. Birkaç gündür buralarda güzel havalar vardı. Biz aldanmamak gerektiğini biliyoruz. Nitekim bugün yağmurlu ve kasvetli bir hava hakim. Dün eşimle balkonda beş çayı içtik. Beş çayı dediğime bakmayın. Epey hazırlık yaptım. Eşim bayılıyor hamur işleri ve sırf onun için yapılmış hazırlıklara. Kayınvalidem özellikle mutfak konusunda inanılmaz becerikli bir insandır. Eşimde annesinden alıştığı üzere sadece onun için hazırlanılmış pastalar ve tatlılar ister. Ne zamandır gözleme yapmak istiyordum. Bu balkon sefası fırsat oldu. Yanına ayrıca karışık soslu kızartma, marmelatlı kurabiyeler hazırladım. Gözlemeleri boş olarak yapım ki arasına peynir, domates vs sarabilelim diye. Neticede çay eşliğinde güle oynaya güzel bir balkon beş çayı geçirdik.
GÖZLEME
4 su bardağı un
2 yemek kaşığı yoğurt
1 tatlı kaşığı tuz
1 buçuk su bardağı kadar ılık su
yarım paket instant maya ( kullanılmayabilir)
Yumuşakça bir hamur yoğrulur. 10 dakika dinlendirilen hamur bezelere ayrılır. Benim hazırladığım bu hamurdan yaklaşık9 beze çıktı. Hazırlanan bu bezelerden bir tanesi unlanmış tezgaha alınır. Oklava ile mümkün olduğu kadar ince açılır. Bir kapta Eritilmiş tereyağı+sıvıyağ karışımı hazırlanır. Bu karışımdan 3-4 yemek kaşığı kadar yağ açılan hamura gezdirilir. Hamur iki ucu ortaya gelecek şekilde katlanır dikdörtgen bir hale gelir. Diğer iki uç ta ortaya doğru katlanır. Böylece kare olacak şekilde gözlememiz hazır hale gelmiş olur.Bu halde iken oklava ile biraz inceltilir. Diğer hamurlarda açıldıktan sonra teflon tavada orta ısılı ocak üzerinde alt üst edilerek teker teker pişirilir.
Gelelim Karışık soslu kızartmaya
Ben pek kızartma yapmam aslında çok yağlı gelir bana. Bir istisna yaptım ve battı balık dedimJ
2 patlıcan
2 adet kabak
2 adet havuç
2 adet patates soyulur ve istenilen şekillerde doğranır (yuvarlak, uzun uzun vs)
Kızgın yağda kızartılır. Kızartma kağıdı yayılmış bir borcamın üzerine alınır. Ayrı bir yerde 4 adet domates, 5-6 diş rendelenmiş sarımsak 2 yemek kaşığı sıvıyağında pişirilir. Kızartmanın üzerine dökülerek servis yapılır.
Marmelatlı kurabiyeler:
1 yumurta (sarısı içine beyazı üzerine kullanılacak)
150 gr. Margarin (oda ısısında)
3 yemek kaşığı pudra şekeri
1 su bardağı mısır nişastası
2,5 su bardağı normal un (un konusunda dikkatli olmak gerek. Benim unundan ben 2,5 bardak koyunca yeterli geldi)
1 paket vanilya
yarım paket kabartma tozu
1 limon kabuğu rendesi
Hamur yoğrulur. Ceviz büyüklüğünde parçalar alınır ortası baş parmak yardımı ile oyulur. Önce yumurta akına sonra isterseniz fındık, ceviz vs ye ya da Hindistan cevizine bulanır. Fırın 175 dereceye ısıtılır. Tepsiye dizilir. Sıcak fırında 15 dakika kadar pişirilir. Hafifçe kızarmaları yeterli oluyor. Fırından alınca o oyuntulu yerlere istediğiniz bir cins marmelat konulur. Evde ayva marmelatı vardı onu kullandım.Ben hamurun yarısına yarım paket fındıklı ve kakaolu toz pudingi koyup tekrar yoğurdum ve bunları yuvarlak yapıp fırına öyle verdim. Hatta bir kısmını tırtıl kurabiye kalıbından geçirdim. Çok lezzetli oldular. Bir tepsi oldu. Hemen de bitirdi çocuklar.
Soğan Dolması
SOĞAN DOLMASI
Normal dolma harcı hazırlayarak yaptım bu dolmaları. Kuru soğan; malum faydaları saymakla bitmeyen cinsten bir sebze. Doktor Doğa.com adresinde yazığı şekliyle: “zengin vitaminler içeren, güç ve sağlık kazandıran bir sebzedir. Onu elden geldiğince çiğ tüketmek gerekir. Çiğ soğanın öz suyu sütle karıştırılarak da içilebilir. Çiğ olarak tüketildiğinde, mideyi güçlendirir, sindirim sistemini uyarır ve idrar söktürür. Şeker hastalığını tedavi edemez ama kan şekerini düşürebilir. Mukozanın kan dolaşımını uyarır. Grip, nezle, gırtlak iltihabı ve öksürüğü önleyici olarak kullanılabilir. Soğuk algınlığında çocuklara, ince kıyılıp ezilerek balla karıştırılan soğan yedirilmelidir. Öksürük ve hatta boğmacada soğan şurubu çok rahatlatıcıdır.” Bununla yanısıra bizim mutfak kültürümüzde soğanın önemi ve kullanımı tartışma götürmez bir ezici üstünlüğe sahip. Hemen hemen her yemekte temel malzeme olarak kullanılır. Ben bu kez dolmasını denemek istedim. Biraz uyduruk oldu aslında ama lezzeti yerindeydi doğrusu. Ben daha sıklıkla yapmaya karar verdim.
Malzemeler:
150 gr. Kıyma
1 çay bardağı pirinç (ayıklanıp yıkanmış)
2 adet kuru soğan (incecik kıyılmış)
yarım demet maydanoz
yarım demet dereotu
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı kırmızı biber
1 yemek kaşığı domates salçası
yarım çay bardağı su (iç malzeme için)
yarım çay bardağı sıvıyağ
Yapılışı:
Bütün malzemeler karıştırılır. Elde yoğurulur. Orta boy soğanların kabukları soyulduktan sonra ortaları bir kabak oyacağı yardımı ile oyulur. Alt kısımının delinmemesine dikkat etmek gerekiyor. Hazırlanmış olan iç malzemesi soğanların iç kısımlarına doldurulur. Kapak olarak ben biber parçaları kullandım ama domates kullanılabilir. Tencereye dizilip üzerine 1 su bardağı kadar salçalı su eklenip kısık ateşte pişirilir.
Thursday, June 01, 2006
MAHLEPLİ KAŞARLI POĞAÇA-TURŞU KAVURMASI SALATASI VE MERCİMEKLİ BANYO BÖREĞİ ÜÇLEMESİ
Birkaç gün önce iki arkadaşım arayıp çaya geleceklerini haber verdiklerinde hazırladım bu menüyü. Poğaçalarımı değişik bir tarifle biraz daha farklı yapmak istedim ve doğaçlama çıktı bu poğaçalar. Ben artık poğaça yaptığımda daha sık bu şekilde yapmaya karar verdim. Denerseniz bana hak verirsiniz.Lezzetine kefilim. tarifi burada. Turşu kavurması da benim Karadeniz'e taşınmadan önce hiç tanımadığım bir çeşitti. Ancak tanıştığıma ve yapmaya başladığıma seviniyorum. Özellikle salata ağırlıklı menüler tercih ediyorsanız değişik bir alternatif olabilir diye düşünüyorum. Hafif ekşili bir salata. Misafirleriniz tarifini isteyecekler :) Tarifi burada.Böreğe gelince: yumuşacık ve çok lezzetliydi. Banyolu börek denilebilir aslında ama banyo süresi biraz daha uzun. Yiyenler gerçekten çok beğendi. Tarifine buradan ulaşabilirsiniz. Ben ayrıca tatlı olarak bisküvili verev pasta da yaptım. Fakat teleştan dolapta unuttum. Misafirlerim gelince çıkarmak aklıma geldi ve fotograflayamadım.
Tuesday, May 30, 2006
BİR ŞİİR
Sunday, May 28, 2006
MUZLU RULO
Saturday, May 27, 2006
KENAR DANTELİ
Bu dantelin örneğini ben çok beğendim. Resimlerin detaylı olanlarını da sefinsandıgı'nda gösterdim. Umarım siz de beğenirsiniz.
Friday, May 26, 2006
UN KURABİYESİ
Thursday, May 25, 2006
POĞAÇA
Bu poğaçaların tarifini arkadaşım Meltemin komşusu vermişti. Çok güzel, kıtır kıtır bir poğaça isterseniz işte tarifi:
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
2 yumurta(1 tanesinin sarısını üzerine sürmek için ayırın)
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
Yapılışı:
bütün malzemeler karıştırılıp ele yapışmayan, yumuşak bir hamur elde edilir. İç olarak arzu ettiğiniz şekilde mesela peynir-maydanoz veya patatesli veya kıymalı hatta mercimekli iç harç konularak kapatılır.Üzerine yumurta sarısı sürülüp 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.
Wednesday, May 24, 2006
SOĞANLI EKMEKLER
SOĞANLI EKMEKLER
Öğleden sonra ekmek yapmak istedim. Bir kaç gündür aklımda olan soğanlı ekmeklerden yapmaya karar verdim ve hamurumu yoğurdum. Hamurum mayalanırken ve o esnada ender olan durumlardan biri olan çocukların her ikisi de uyuyorken nette bir gezineyim dedim. Sevgili Sibel’in kahvesine uğradım, bir de ne göreyim aynı ekmeklerden yapmış Sibel de… güzel bir tesadüf oldu. Sibel çok beğendiğini yazmıştı. Ne yalan söyleyeyim ben de gerçekten çok sevdim. Tarifini Dr. Oetker instant maya paketinin arkasından almıştım. İşte nasıl yaptığımJ Ben aslında biraz kendime göre yaptım. Yaptığım şekilde yazıyorum
Malzemeler:
3 adet orta büyüklükte soğan
1 çay kaşığı pul biber
1 su bardağı kaşar peyniri rendesi ( başka peynir de olabilir belki)
Hamuru için:
4,5 su bardağı un (ben 2 bardak kepekli un, 2,5 bardak beyaz un kullandım)
3,5 çay bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 poşet instantmaya ( benim instant mayam kalmamıştı onun yerine 42 gr. Yaş maya kullandım)
Yapılışı:
Hamur malzemeleri karıştırılarak iyice yoğrulur ve yaklaşık 1 saat kadar üzeri kapalı olarak ılık bir ortamda bekletilir. Bu arada hamur mayalanırken soğanlar doğranıp 3 yemek kaşığı sıvıyağda pembeleştirilir ve üzerine pulbiber konulup soğutulur. Soğuyunca içerisine 1 su bardağı kaşar peyniri rendesi eklenir. ! saattir mayalanmakta olan hamurumuza bu karışım eklenip hafifçe yoğrulur ve 12 parçaya bölünerek bir tepsiye dizilir. 20 dakika daha üzerleri kapalı olarak bekletilip 170 dereceye ısıtılmış fırına verilip üzerleri kızarıncaya kadar pişirilir.
Ben hamurları muffin kalıbıma koyup pişirdim. Şirin oldular. Tatları çok güzeldi. Hele bir de domates, salatalık eşlik ederse mmmmm. Yarın işyerimde arkadaşlarıma da götürmeyi düşünüyorum. Bazen ders aralarında birlikte kahvaltı yapıyoruz. Yarın kahvaltılık ekmekler benden arkadaşlar :))
İMAM BAYILDI
İmam gerçekten bayılmış mı bilmiyorum ama ben gerçekten bayılıyorum bu yemeğe. Bugün için yaptım. Güzel oldu, paylaşmak istedim sizlerle. Beğeneceğinizi sanıyorum.
Malzemeler
4 adet orta büyüklükte patlıcan
3 adet irice kurusoğan
4 adet domates (kabukları soyulup doğranmış)
8-10 diş sarımsak (parçalara bölünmüş)
1 yemek kaşığı salça
tuz, karabiber
1 çay kaşığı toz şeker
Yapılışı:
Patlıcanlar alacalı bir şekilde soyulup, iri küpler halinde doğranır ve içi tuzlu suyla dolu olan bir kapta 10-15 dakika kadar bekletilir. Sonra suyu iyice süzdürülerek alınıp kızgın yağda kızartılır. Kağıt havlu üzerine konulup fazla yağını çektirmesi sağlanır. Bu arada soğanlar piyazlık doğranıp, 2 yemek kaşığı zeytinyağında hafifçe pembeleşene kadar kavrulur. Üzerine salça, domates, sarımsak eklenip biraz daha kavrulmaya devam edilir. Domatesler pişip, yumuşayınca içerisine tuz, karabiber ve toz şeker ilave edilir. Kızarmış patlıcanlar içerine eklenir ve üzerine 1 su bardağı kadar sıcak su eklenir. Kısık ateşte 10 dakika kadar daha pişmesi sağlanır. Ilıkken servis edilir. Denemenizi öneririm. Havaların artık ısındığı bu günlerde zeytinyağlı yemekler çok iyi gidiyor.
Saturday, May 20, 2006
http://wwwsefinsandgblogspotcom.blogspot.com/
ÇİLEK SOSLU MUFFİNLER
Bu muffin tarifini Dr Oetker Muffin kalıbının arkasından alıp uyguladım. Gerçekten de çok lezzetli oldular.
Malzemeleri
3 yumurta
2 paket vanilya (ben 1 paket kullandım)
Yarım çay kaşığı tuz
1,5 tatlı kaşığı kabartma tozu
300 gr. un
150 ml. süt
175 gr. yumuşak margarim
1 su bardağı toz şeker
100 gr. bitter çikolata
Üzeri için Dr. Oetker meyve sosu (asıl tarifte yoktu ama ben üzerine yalışacağını düşündüm. İyi ki de yapmışım çok güzel yakıştı)
Yapılışı:
Yumuşak margarini mikserle biraz çırpıyoruz ve içerisine toz şekeri ekliyoruz. Birlikte çırptıktan sonra yumurtaları ekliyoruz. diğer malzemelri ekleyip küçük küçük kırdığımız çikolatayı da ekleyip biraz margarinle yağlanmış olan kalıplara 1 er yemek kaşığı koyarak 180 C fırında pişiriyoruz. Kalıplarından aldıktan sonra üzerine hazırlamış olduğumuz meyveli sosu gezdiriyoruz.
Sunday, May 14, 2006
KARALAHANA SARMASI VE PATATES SALATASI
İŞTE BÜYÜK OĞLUM ME RT
İYİKİ DOĞDUN OĞLUM
KARALAHANA SARMASI VE PATATES SALATASI
Uzun bir süredir blogumda güncelleme yapamadım. Çok klasik olacak belki ama işlerim bu aralar gerçekten de çok yoğundu. Ben de kendimi belki affettiririm düşüncesi ile iki tarif yazmaya karar verdim. Dün yani Cumartesi günü canımın içi, biricik, güzeller güzeli rahmetli annem için mevlit okuduk evimde. Birtanemin vefatının ikinci sene-i devriyesi. Ne çabuk geçiyor zaman anlamıyorum. İki yıl oldu anneciğim rahmete kavuşalı. İnşallah Rabbim okunanları kabul eder. Dün konuklarım için özel şeyler yapmak istedim. Annemi ne kadar sevdiğimi anlatmamın bir yolu değil bu elbette ama annem çok özeldi ve ikramlarımda özel olsun istedim. Sanırım gönlümden geçen gibi de oldu. Beni yalnız bırakmayıp yanımda olan dostlarıma binlerce teşekkürler…..
Misafirlerim için yaptıklarım:
1- Pirinç salatası
2- Rulo muhallebi
3- Tavuklu börek
4- Damalı kurabiye
5- Poğaça (sevgili arkadaşım Meltem yapıp getirmişti)
6- Aşure (canım ablam Sevim ablam yapmış)
7- Kur’an-ı Kerim okunurken kavurduğumuz un helvası
8- Yanımda oldukları ve benimle birlikte anneciğime dua ettikleri için gönül dolusu teşekkür ve minnet
Tariflerini en kısa sürede yayınlayacağım. Bugün bilgisayarımda yazılmayı bekleyen karalahana sarması ile patates salatası tariflerimi eklemek istiyorum.
Önce patates salatası : Aslında herkesin bilip yaptığı bir tarif.
4 adet patates haşlanır ve küp küp doğranır. İçerisine yarımşar demet taze soğan, maydanoz, dereotu kıyılıp konulur. 1 çay bardağı kadar zeytinyağı, tuz, karabiber, 1 çay kaşığı kimyon, sumak ve 1 limonun suyu eklenip karıştırılır.
Karalahana Sarması:
Karalahana benim 3 yıl öncesine kadar hiç tatmadığım bir sebzeydi. Karalahana deyince biz Ankara’da hep salataya doğranan mor lahanayı anlardık. Karalahana dendiğine bakmayın aslında o yeşil bir bitki. Oldukça da bol yetişen (özellikle Karadeniz taraflarında) ve ucuz bir sebze. Ben Karadeniz de yaşadığım için buralarda çok bulunuyor. Pek çok çeşit yemeği yapılıyor. Ben hepsini yapmayı bilmiyorum. Buralı arkadaşlarımdan öğrendikçe bloguma eklemeyi düşünüyorum. Sizlere tavsiyem karalahana almak ve pişirmek isterseniz; çok kartlaşmamış yaprakları seçmeniz ve özellikle üzerine kar yağmış olması. Bunun nedeni kar suyu ile ıslanan karalahana çok daha lezzetli ve yumuşak olurmuş. Tabi artık kar yağmayacağına göre önümüzdeki kış belki aklınızda olur diye yazıyorum. Denemenizi öneririm. Genelde etli yapılır ama ben zeytinyağlı denedim. Sonuçtan da oldukça memnun kaldım.
2 su bardağı pirinç
3-4 adet kuru soğan
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
3 yemek kaşığı kuş üzümü
2 adet kesme şeker
1 çay bardağı zeytinyağı
tuz, karabiber, kırmızı biber
1 yemek kaşığı kuru nane
1 demet maydanoz
yarım su bardağı kadar sıcak su
1 yemek kaşığı domates salçası
Yapılışı
İlk önce sapları ayıklanan lahanalar kaynar suya atılarak 5 dk. Haşlanır. Sudan çıkarılıp, süzdürülerek soğumaya bırakılır.Bir tencereye zeytinyağı konulur ve üzerine ince kıyılmış kuru soğanlar konulup pembeleşmeyecek şekilde kavrulur. Üzerine fıstık ilave edilip bir iki dakika daha kavrulur. İyice yıkanmış ve süzdürülmüş olan pirinçler ilave edilir. 5 dakika kadar birlikte kavrulduktan sonra salçası, tuzu, şekeri ve baharatları ilave edilir. Kıyılmış maydanozlar ilave edilir. Yarım su bardağı sıcak su ilave edilir ve demlenmeye bırakılır. Soğuduktan sonra tıpkı asma yaprağı sarar gibi sarılarak tencereye dizilir. Tencerenin en altına lahananın saplarının sermenizi öneririm. kısık ateşte yapraklar yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Monday, April 24, 2006
(Leo J. Burke)
Bir çocuğa önce konuşmayı öğretirsiniz, sonra da susmayı...
(Prochnow)
Çocuklardan çok şey öğreniriz.
Örneğin ne kadar sabırsız biri olduğumuzu...
(Franklin P. Jones)
Çocuklu aileler ve çocuksuz olanlar...
Her ikisi de birbirleri için üzülürler...
(Ed Howe)
Çocukların sevgi görmeye ihtiyacı vardır.
Özellikle de hak etmedikleri zaman...
(Harold Hulbert)
İlk başta anne ve babalarımızın çocukları, sonra çocuklarımızın anne ve babası oluruz.
Daha sonra anne ve babamızın anne ve babası, en sonunda da çocuklarımızın çocukları oluruz.
(Milton Greenblatt)
Çocuklar bir şekilde evliliğin devamını sağlarlar.
Ve bunun için pek çok yolları vardır.
Örneğin o kadar çok talepleri olur ki aileler onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken birbirlerinin hatalarını unuturlar.
(Richard Armour)
Eğer bebeğiniz güzel ve mükemmelse; hiç ağlamıyor, huysuzlanmıyorsa, zamanında uyuyor ve her zaman bir melek kadar iyi niyetliyse, siz bir anneannesiniz!
(Theresa Bloomingdale)
Bir anne için çocuğunun en sevimli olduğu zaman uyuduğu zamandır.
( Ralph Waldo Emerson)
Çocuklar geleceğe gönderdiğimiz ve asla göremeyeceğimiz mesajlardır.
(Anonim)
Çocuk büyütürken evi temiz tutmak, kar hálá yağarken kapının önünü temizlemek gibidir.
(Phyllis Diller)
Çocuğunuzun büyüdüğünü nereden anlarsınız?
Size soru sormayı keserler ve tabii nereye gittiklerini söylemeyi de...
(P.J. O'Rourke)
Thursday, April 13, 2006
AYTEN HALAMIN 36 BÖREĞİ
Bu tarif defterime bu isimle kaydedilmiş bir tarif. Canım halamın çok güzel yaptığı ve bizimde çooook severek yediğimiz bu böreğin tarifini uzun zaman önce almış ve ben de konuklarım için yapmaya başlamıştım. EEE kız halaya çeker diye bir laf var :)) ne yalan söyleyeyim bu böreği ne zaman yapsam hep hazır milföy hamuru kullandığımı sanıyorlar. Öyle güzel oluyor :))) Yapımı biraz zaman alıyor. Eğer hamuru açmayı biraz biliyor ve bundan hoşlanıyorsanız hemen deneyin kesinlikle pişman olmayacaksınız. Garanti veriyorum. tarifin adının 36 böreği olması 36 adet börek çıkıyor olmasından kaynaklanıyor.
Malzemeler:
1,5 su bardağı su
1 çay bardağı sıvıyağ
2 yumurtanın sarısı
1 tatlı kaşığı tuz
Alabildiği kadar un
Ayrıca hamurların aralarına sürmek için eritilmiş 250 gr. Margarin veya tereyağı
Yapılışı:
Malzemeler karıştırılarak yumuşak ve ele yapışmayacak kıvamda bir hamur elde edilir. Bu hamur 6 eşit bezeye ayrılır. Her bir beze oklava ile incecik açılıp bir tezgah üzerine konulur. Üzerine bir kaşıkla eritilmiş tereyağından sürülür. Diğer bezelerde aynı şekilde incecik açılır ve bir öncesinde açılıp yağlanmış olan yufkanın üzerine gelecek şekilde üst üste konulur ve her bir yufkadan sonra araları eritilmiş yağla yağlanır. 6 katlı bir yufkamız olacak. Sonra bu altı katıda bohça yapar gibi (veya gözleme katlar gibi) katlanıp kare şeklinde bir hamur elde edilir. 10 dakika kadar beklenir. Bu kare şeklindeki hamur tekrar oklava veya merdane yardımı ile mümkün olduğunca düzgün bir şekilde açılmaya çalışılıp en ve boydan 6*6 şeklinde karelere kesilir. Böylece 36 adet kare elde edilir. Karelerin köşelerine iç malzeme (bu kısmı arzunuza bağlı: peynir- maydanoz olabileceği gibi, kıymalı, sosisli, hatta sebzeli iç bile olabilir) konularak üçgen şekilde katlanır. Dikkat edilmesi gereken nokta katlanırken hemen uçlarında birleştirilmemeli yarım cm kadar içten bastırarak hamuru birleştirirsek uçları kabarır ve kat kat görünür. Bütün bu zahmetleri göze alıp bu böreği denerseniz sonuca gerçekten değdiğini göreceksiniz. Şimdiden afiyet olsun. Bu arada canım Ankara'mı çok özledim. Artık yaz tatilinin bir an önce gelmesi için çocuklar gibi gün sayıyorum. Eğer bu satırları Ankara'mdan okuyan varsa lütfen benim için de bir Ankara simidi yesin (mümkünse Yüksel caddesindeki simit fırınından lütfeeeennnn) öyle özledim ki tüm sevdiklerimi, CANIM AİLEM HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM
Tuesday, April 11, 2006
YILDIZ SALATA
Yapımı oldukça kolay ve zahmetsiz bir salata bu. Üstelik sunumu ve yemesi de bir o kadar güzel. Arkadaşım Meltem yapmış ve bloğuma koymam için fotoğraflamıştı. Teşekkürler Meltemciğim. :) Aslında malzemelerini biz göz kararı yapıyoruz. tüketecek kişi sayısına göre malzemeyi artırmak veya azaltmak mümkün. Bir paket yıldız makarnayı haşlıyor ve süzüyoruz. O soğuyup, süzülürken; bir su bardağı kadar bezelye (ben konserve kullanıyorum) yine bir su bardağı haşlanmış mısır, 3-4 tane küçük küçük doğranmış sosisi katıp karıştırıyoruz. Damak tadımıza uyacak kadar tuz katıyoruz. Ayrı bir yerde yine 1 su bardağı kadar yoğurt ile 3 yemek kaşığı mayonezi karıştırıp bu makarnanın üzerine dökerek karıştırıyoruz. Salatamız hazır. Özellikle çalışan bayanlar için pratik tariflerin önemi tartışılamaz. Aniden bastıran misafirler için güzel ve hızlı bir alternatif olabilir.