Monday, July 24, 2006

Taze Fasulye

Sebze yemekleri; özellikle de zeytinyağlı olanlar mutfağımın kesinlikle vazgeçilmezi. Yaz gelince taze fasülye bu alanda bir numara olur her zaman. Ana yemek ne olursa olsun pek çoğunuz gibi bir de zeytinyağlı bulundururum masamda.Eminim ki sizlerin yaptığı fasülyeler de çok lezzetli oluyorlardır. Hatta aynı şekilde yapıyor ve "canım bunun da tarifi yazılır mı" diyorsanız cevabım: "vallahi arkadaşlarım çok ısrar ettiler sitene de ilave et diye, onları kıramadım şeklinde olur." :) Şaka bir yana pek çok yeni evli arkadaşım herkesçe bilindiğini düşünerek siteme koymadığım yemekleri de eklemem konusunda ısrar ediyorlar. Eğer siz de
tarifi okuyunca eğer anlattığım şekilde yapmıyor olduğunuzu farkederseniz, bir de bu şekilde deneyin derim. İnanın pişman olmayacaksınız.
Malzemeler:
1 kilo taze fasulye (tercihen ayşe kadın veya boncuk)
4 adet orta boy kurusoğan
4 adet domates
1 çay bardağı zeytinyağı (ayçiçek veya mısırözü yağı da olabilir)
1 çay kaşığı tuz
1 adet kesme şeker
Yapılışı:
Fasulyeler ön hazırlık olarak yıkanıp ayıklanır ve ortadan bölünür. Soğanlar bir kabın içerisine yemeklik olarak doğranır. Soğanların üzerine kabukları soyulmuş domatesler de doğranarak ilave edilir. Yemeği pişireceğiniz tencerenin içerisine fasülyenin üçte biri konulur, üzerine soğan-domates karışımının üçte biri yayılır. Üzerine fasülye, soğan-domates sırası ile dizilir. Fasülyeler ve soğanlar bu şekilde bitene kadar sıralanır. En üste 1 çay bardağı zeytinyağı (tercihen sızma) gezdirilir. Tuzu ve 1 adet kesme şekeri (arzu etmezseniz şekeri koymayabilirsiniz.) ilave edilir. Tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte pişirilir. Bu tarifte soğan çok bol. Lezzetini de çok bol soğan veriyor zaten. Ayrıca salça da yer almıyor. Son olarak ben hiç su koymadan pişiriyorum. Eğer siz de pişiriseniz önce hiç su koymayın. Pişerken çok gerekli hissederseniz 1 çay bardağı kadar sıcak su ilave edebilirsiniz. Ama sanırım gerekmeyecektir. Ben bunca yıldır pek gerek görmedim. Hepinize afiyet olsun

Monday, July 17, 2006

Sütlü Nefise


Ye etkinliğinin 12. si için yaptığım tatlı bu. Etkinliğin evsahibesi Özlem'e tüm emekleri ve yorgunluğu için teşekkürler ediyorum. Diğer bloglardan arkadaşlar da eminim ki enfes tarifler yapacaklar. hepsine göz atmak için sabırsızlanıyorum. hepinizin ellerine sağlık arkadaşlar. Bu sütlü tatlının adını ben uydurdum. Çünkü gerçekten de nefis oluyor. İsterseniz dondurma gibi yiyebilirsiniz, isterseniz muhallebi kıvamında bir tatlı olarak tüketebilirsiniz. Bizim evdeki tercih dondurma niyetine oluyor genelde. Özellikle televizyondaki dondurma imalathanelerinin durumunu gördükten sonra dışarıdan dondurma almamaya başaladığımdan beri daha sıklıkla yapar oldum.Tarifin kaynağı yok. Yıllar önceden tuttuğum yemek defterimin eski sayfalarından birisinde yazıyor. Ben çocuklar için yaz aylarında yapıyorum. Tarifine gelince:
Malzemeler:
1 litre süt
4 yemek kaşığı dolu dolu nişasta (ben mısır nişastası kullandım)
2 yemek kaşığı un
1 paket vanilya
5 yemek kaşığı toz şeker
Ayrıca
2 poşet toz kremşanti
1 paket Etinin kakaolu bisküvisi (linkte en altta olan)
Yapılışı:
Süt, toz şeker, vanilya, nişasta, un hepsi birlikte bir tencereye konularak orta hararetli ateşte pişirilir. Kaynadıktan sonra 4-5 dakika kadar daha ateşte tutularak alınır. Ilımaya bırakılır. Ilıdıktan sonra içerisine 2 poşet kremşanti toz halde dökülür ve mikser yardımı ile iyice çırpılarak yedirilir. Eti kakaolu bisküvi rondodan geçirilerek un haline getirilir. Borcamın dibine bu kakaolu bisküvi unu serilir.Üzerine muhallebi boşaltılır. En üste de yine bisküvi unu dökülür. Buzlukta 3-4 saat donduktan sonra servis yapılır. Eğer muhallebi kıvamında yemek isterseniz, 2 saat kadar yeterli olacaktır. Önceleri kıvamı biraz cıvık gelebilir ama dolapta durdukça katılaşacak. Afiyet olsun.

Saturday, July 15, 2006

Pizza


Yaz tatili nedeni ile çocukların sevdikleri yiyeceklere tam gaz devam... Görümcemin oğlu Kamuran yaz tatilini geçirmek için İstanbuldan geldi. Görümcemi buna ikna etmemiz biraz zaman aldı ama sonunda gerek Kamuran'ın isteği gerekse bizim ısrarımızı kıramadı ve yolladı. Büyük oğlum Mert ile aynı yaştalar. Afacanlar öylesine tatlılar ve iyi anlaşıyorlar ki onlar için birşeyler hazırlamak benim için de oldukça keyifli oluyor. İyi ki geldin Kamuran:) Bu arada evdeki erkek sayısı 5 e yükseldiği için (eşim de dahil) işlerim biraz yoğunlaştı. Ama olsun. iki gün önce kumpir çekti canları. Hemen yapıverdim. Tarifini daha önce yazmıştım. Buradan ulaşabilirsiniz. Dün de canları bir anda pizza isteyiverdi. Pizzalar fırında pişerlerken fırının önünden ayrılmadılar. O hallarini de görmenizi isterdim. Abilerine Efe de katılınca ve onlar ne yaparlarsa aynen taklit etmeye çalıştıkça çok komik enstantaneler ortaya çıkıyor. Neyse lafı fazla uzattık sanırım işte pizzamın tarifi.
Malzemeler:
1 su bardağı ılık su
3 su bardağı un
1 paket instant maya
1 çay kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı toz şeker
yarım çay bardağı sıvıyağ
Yapılışı:
Bütün malzemeler karıştırılarak yumuşak bir hamur yapılır. Tepsiye (benim midi fırının dikdörtgen tepsisine dizdim) hamur yayılır. üzerine 1 yemek kaşığı salça ile yarım çay bardağı su sulandırılıp içerisine 1 tatlı kaşığı kekik serpilip hamurun üzerine sürülür. üzerine artık arzunuza göre malzemelerle süsleyebilirsiniz. Ben beyaz peynir, sucuk, mantar, domates, yeşil biber, mısır dizdim. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirilir.

Monday, July 10, 2006

Tantuni ve Yaşpasta

Ne zamandır evde tantuni yapmayı istiyor ama pek cesaret edemiyordum. Çünkü eğer bir yemeği çok seviyorsanız evde yaptığınız zaman sevdiğiniz lezzeti alamamanız mümkün. Ama ben bu tantuni ile öyle güzel bir lezzet yakaladım ki artık dışarıda yemeye son. Sevgili Mutfak meleğinin sitesinde görüp "yapsam mı acaba" diye biraz tereddüt ile yaptım. Tarifini yazmayacağım. Ev sahibesi Mutfak Meleği zaten çok güzel anlatmış. kendisine çok teşekkür ediyorum. Tek yapmanız gereken bu linki tıklamak. Yanına çırpacağınız bir ayran ile yemeğiniz bir şölene dönüşecek emin olun. Afiyet olsun :)

Yaş Pasta



Çocukların en sevdikleri yiyecek pastadır sanırım. Hele de biraz süslü görünüyorsa parmaklar eşliğinde derhal biter. Bizim evde de durum aynı. EE izne ayrıldık artık ve yaz tatilide işin içine girince tatlı yapma işine biraz daha ağırlık vermek şart oldu. İşte dün çocuklara yaptığım yaşpasta. Bu pasta küçük görünüyor diyebilirsiniz. Birer kişilik porsiyonlar halinde yaptım. Hepimizin yaptığı bir tarifi biraz daha değiştirerek yaptım açıkçası. Nasıl mı yaptım? Aynen şöyle :)

Keki için:
4 yumurta
4 kahve fincanı toz şeker
4 kahve fincanı un (elenmiş)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Ara kremasına:
1 poşet dr. Oetker Dolgu kreması
3 çay bardağı süt
Üstü için:
2 poşet kremşanti
1 su bardağı soğuk süt
Arasına:
Muz, çilek, kivi
Yapılışı:
Kek malzemelerini iyice çırptım ve 180 dereceye ısıttığım fırında hafif pembeleşene kadar pişirdim. Keki daha sonra enine ve boyuna 4’e böldüm. Kekin üzerini nescafeli süt ile ıslattım. Dolgu kremasını süt ile çırparak ilk katlara sürdüm. Anladığınız üzere her bir pasta için iki kat yaptım. Dolgu kremasının üzerine meyvaları dizip diğer kek dilimini yerleştirdim. Tüm kek parçaları için aynı işlemi yaptıktan sonra kremşantiyi hazırlayıp üzerlerine sürdüm. Kremşantiden 2-3 yemek kaşığı kadar bir parça ayırıp onun içerisine birkaç toz zerresi kadar kırmızı gıda boyası ekleyip krema şırıngası ile süsledim.

Saturday, July 08, 2006

Sürpriz Kek


bu kekin görünümüne bakarak çikolata soslu normal bir kek sanabilirsiniz ama değil. İçinden güzel bir sürpriz karşılıyor sizi. Dilimli halini çekmek kısmet olmadı çünkü hemen bitiverdi :) değişik bir kek anlayacağınız. Tarifine geçiyorum hemen. Değişiklik seviyor ve konuklarınızı veya çocuklarınızı şaşırtmak istiyorsanız haydi mutfağa :) 4 adet pasta canavarı başımda "hadi resmi çek hemen yiyelim" diye feryat ettikleri için resim çok albenili olmadı.
Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı süt
1paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un.
Kekin iç Dolgusuna:
1 poşet kremşanti
1 su bardağı süt
yarım su bardağı ceviz veya fındık içi
1 tatlı kaşığı tarçın
1 adet ezilmiş muz
Üzeri için:
çikolata sosu ( ben hazır olandan kullandım)
Yapılışı:
Yumurta ve şeker birlikte köpürünceye kadar çırpılır. Yağ, süt ilave edilir. Un ve kabarma tozu karıştırılıp elenir. Çırpılmış olan diğer malzemeye tahta kaşıkla karıştırılarak yedirilir. Çok yayvan olmayan ortası delikli bir kek kalıbı yağlanır ve kek dökülür. 175 derecede önceden ısıtılmış fırına sürülür. Pişince alınıp soğuması beklenir. Pişme süresi fırından fırına değişebildiği için zaman vernedim. Kürdan testi işe yarıyor. Soğuyan kek kalıptan çıkartılır. (Kalıpta pişerken üst tarafa denk gelen kısmı aşağıda kalacak.)Kekin üstünden 1 parmak kalınlığında kat kesilir. Pandispanyayı ikiye kesmek gibi. Ama bunun ortası delik ve kapak üstten alınıyor. Bu kısmı dikkatlice yana koyuyoruz. Kırmamak önemli. Ortası delik olduğu için hassas olabilir. Kekin iç kısmı bir tatlı kaşığı yardımı ile oyulur. Kekin dış kabuğu kalacak. Sanki kekten bir kalıpmış gibi kalıyor. Çıkartılan kek içi robottan geçirilerek un gibi yapılır. Diğer tarafta bir kap içerisinde 1 su bardağı süt ile kremşanti çırpılır ve içerisine çekilmiş ceviz veya fındık, ezilmiş muz, ve tarçın katılarak karıştırılır. Bu karışıma un haline getirilmiş kek parçaları ilave edilip karıştırılır. Oyulmuş olan kekin içerisine bu karışım doldurulur. Biraz önce kenara koyduğumuz kekin kapağı dikkatlice üzerine kapatılıt. (eski yerine) Üzerine çikolata sosu gezdirilir. Biliyorum anlatması biraz karışıkmış gibi oldu ama gerçekten öyle değil. Kolayca yapılıyor.

Tuesday, July 04, 2006

Peynirli Kabak


İşte en sevdiğim kabak yemeği. Kabağı çok severim. Her şekilde tüketebilirim. Ama bu şekliyle hem çok şık bir sunuma sahip, hem de lezzeti süper. hafif bir yaz yemeği. tarifini geçen yıl bir blogtan almıştım ama nereden aldığımı not etmemişim. Epeyce arama yaptım ama kaynağı bulamadım. özellikle misafiriniz gelecekse beğeneceklerinden emin olabilirsiniz. Benim ikram ettiğim herkes mutlaka tarifini almak istedi.
Malzemeler:
4 adet kabak
2 dal taze soğan
100 gr. beyaz peynir
1 adet domates
Bir tutam maydanoz, bir tutam dereotu
tuz, karabiber, bir tutam fesleğen,
3 yemek kaşığı sıvıyağ
Sos için:
3 adet rendelenmiş domates
2 diş sarımsak
Yapılışı:
Orta boy kabaklar temizlenip her kabağı 3 parmak boyunda olacak şekilde kesiyoruz ve dolma yapacakmış gibi içini bir oyacak ya da çay kaşığı yardımı ile oyuyoruz. Kaynayan tuzlu suya atıp 10 dakika kaynar suda haşlıyoruz. Haşlanan kabakları bir fırın kabına alıyoruz. Diğer tarafta kabuğu soyularak küp küp doğradığımız domatesi, ezdiğimiz peyniri, doğradığımız maydanoz ve dereotu ve taze soğanı, fesleğeni, karabiber ve sıvıyağı katıp karıştırıyoruz. Bu karışımı haşlanmış olan kabakların içerisine doldurup üzerlerine arzuya göre kaşar peyniri rendesi koyup 180 derece fırında 15 dakika kadar pişiriyoruz. Pişen kabakları sosun üzerine koyarak servis yapıyoruz. Sosu hazırlamak için : rendelenmiş domatesleri ve sarımsakları koyup kaynatıyoruz. Tuz ve karabiber ekleyerek hazır hale getiriyoruz. Afiyet olsun

Monday, July 03, 2006

Sebze Şöleni

Zeytinyağlı yemeklerden değişik tarifler denemeyi seviyorum. Yakın zamanda bir arkadaşımda yiyerek tarifini aldığım, deneyip sevdiğim bir yemek oldu bu. oldukça hafif ve serinletici bir yemek. lafı uzatmadan tarife geçiyorum.
Malzemeler:
2 adet patlıcan
2 adet kabak
1 adet havuç
250-300 gr kadar taze fasulye
2 adet domates
5 diş sarımsak
yarım kahve fincanı (Türk kahvesi) sirke
3\4 çay bardağı sıvıyağ
1\2 çay bardağı ılık su
tuz, karabiber
Yapılışı:
Bütün sebzeler jülyen şekilde doğranır. (jülyen doğrama tekniğini nasıl anlatacağımı bilemediğim için yaklaşık parmak eninde şeritler kesip onu da verev doğrayın diyebilirim sadece :) Ama işin bir uzmanı tam şeklini anlatırsa çok sevinirim.) Bir tencere içerisine sırası ile fasülyeleri, havuçları, patlıcanı, kabağı, domates yerleştirilir. Ayrı bir kap içerisinde: dövülmüş sarımsaklar,sirke, sıvıyağ, tuz ve karabiber karıştırılıp sebzelerin üzerine gezdirilir. Yarım çay bardağı ılık su tencerenin kenarından dökülür. Tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte pişmeye bırakılır.
Not: Sirkenin kokusunun belli olacağından endişe edebilirsiniz. Ben de etmiştim ama öyle hissedilen bir koku olmuyor. Hatta ben yaptığımda tadanlar içinde sirke olduğunu hiç anlayamadılar.