Thursday, October 26, 2006

Bayramınız Kutlu Olsun


Biliyorum bayram bitti. Ancak ben ugün kutlamaya fırsat bulabildim. Hepinizin geçmiş te olsa mübarek bayramıonızı kutluyorum. Biz bayram tatilimizi geçirmek üzee eşimin ailesinin yanına Zonguldak'a gittik. Uzun bir yolculuktu. 19 saat sürdü. İki bebekle seyehat etmek uzun yolculukları biraz daha çetin hale getirse de, tadı çocukluğumun bayramlarını anımsatan duygu, mutluluk ve sevgi dolu bir bayram geçirmek tüm zorluklara değdi doğrusu. Eşim de ben de "ne iyi ettikte geldik" dedik. Gurbette bayramların hüznü bir başkadır. Ben yurt dışında yaşamıyorum ama hem benim aileme hem de eşimin ailesine o kadar uzaktayız ki sıklkla gidilemiyor maalesef. Keşke bayram tatili 9 gün olsaydı :)
Bayram sabahı hepbirlikte uyandık. Babam ve eşimi bayram namazına uğurladık annemle. Onların namaza gidişlerini camdan izledik ve el salladık. Birbirimize baktığımız zaman ikimizin de gözleri yaşlıydı. "Çok şükür yine beraber bir bayram geçiriyoruz" dedi annem. Sonra evi toparlayıp beyler dönünceye kadar kahvaltıyı hazırladık ve çocukları giydirdik. Kendimiz de hazırlanıp yine camda dönmelerini bekledik. Geldiklerinde el sallayarak karşıladık ve kapıdan içeri girdiklerinde bayramlaştık, kucaklaştık. "Allahım ailemizle birlikte bayram karşılamak ne kadar güzel". Keyifle geçen bir kahvaltının ardından ben bayramı böylesine içten yaşamaya başladım. Mutluluk ve minnet dolu. Teşekkür ederim anneciğim ve babacığım. Dilerim sizlerin bayramı da benimki gibi geçmiştir:)
Bayram tatlısı ikram etmek istedim bugün ve cevizli örme tatlısı yaptım sizler için (aslında doğrusu bu tarifi yapalı 20 güne yakın oldu ama kimseye söylemeyin)
malzemeler:
1 Çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta
1 çay bardağı erimiş margarin (50 gr kadar)
1 çay bardağı süt
1 limon kabuğu rendesi (1 paket vanilya da olabilir)
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
Şerbeti için:
2 su bardağı toz şeker
2 su bardağı su
çeyrek limon
Önce şerbeti kaynatılır. Ilınmaya bırakılır. daha sonra hamur tüm malzemeler katılarak yoğrulur.İri ceviz kadar parçalar alınıp merdane ile hafif oval şekil verilerek açılır. Kenarları verev olarak kesilir. Ortasına irice kıyılmış ceviz içi konulup saç örgüsü gibi katlanır. 170 dereceye ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirilir. Fırından çıkan sıcak kurabiyelere ılık şerbet dökülür.

Monday, October 16, 2006

şekerpare

İşte Şekerpare:) lezzetli ve de bol enerjili. Aslında 4 tarifim vardı etkinlik için sakladığım. Ancak bir problem yaşıyorum ve bunu bile umarım doğru dürüst yayınlayabilirim. Bu şekerparenin yapımı hiç zor değil. Ben de epeyce önce sevgili Melda dan almıştım ama biraz değişiklik yaptım (şerbet kıvamında) sıkça yapıyorum.
Tarife gelince malzemeler:
250 gr tereyağı veya margarin
2 yumurta (1 tanesinin sarısı üzerine sürülmek üzere atrılacak)
yarım su bardağı toz şeker
yarım su bardağı irmik
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un
Şerbeti:
3 buçuk su bardağı toz şeker
3 buçuk su bardağı su
1 tatlı kaşığı limon suyu
hepsi kaynatılır ve ılınmaya bırakılır.
Yapılışı:
Bütün malzemeler ele yapışmayacak bir hamur oluncaya dek yoğrulur. Sonra cevizden biraz daha irice parçalar şeklinde kopartılıp önce yuvarlatılır sonra o yuvarlaklar hafifçe ovalleştirilir. Oval şekile gelen şekerpareler tepsiye dizilir. üzerine yumrta sarısı sürülüp bir çatalın tersi ile üzerlerine hafifçe bastırılır. Önceden ısıtılmış 170 derece fırında pişirilir. Fırından çıkan sıcak kurabiyelerin üzerine ılık şerbet dökülür.

Friday, October 13, 2006

Etli Ekmek





Aman ne zor oldu bu tarifi eklemek anlatamam. Resimleri ekleyene kadar akla karayı seçtim. Sürekli aksiliklerle boğuştum ama yılmadım. Beğeneceğinizi umduğum lezzeti süper güzel olan halis mulis Bartın işi "etli ekmek". Kayınvalidemin Bartınlı olduğunu yazmıştım daha önce. O yaptı bu güzelim çörekleri. Ben yanında yamak olarak çalışmıştım. Öğrendikten sonra ben de yapar oldum. Zira ailelerimizden uzakta yaşadığımız için eşim "ana" yemeği hasreti çekmesin istedim :) Yapımının tüm aşamalarını resmetmeye çalıştım. Dilerim beğenir ve yaparsınız. Bizim buralarda "etli ekmek" yapan börekçiler var. Ama hiç birisi inanın bunlar kadar güzel olmuyor. Gönül rahatlığıyla deneyebilir ve sevdiklerinizden tam not alabilirsiniz. (not: biz yaptığımızda 8 ekmek yapmıştık yani yazdığım bu malzemelerin iki katını kullanmıştık.)
Malzemeler:
Hamuru için:(4 tane için)
2 su bardağı ılık su
1 yumurta
1 tatlı kaşığı tuz
Alabildiği kadar un
İç Malzemesi
300 gr. kıyma
2 adet kurusoğan
3 adet olgun domates
yarım çay bardağı su
tuz, karabiber
Yapılışı:
Önce içini hazırlayalım. Bunun için soğanları rendeleyip kıyma ile karıştırıyoruz. Domatesleri rendeliyoruz. tuzunu ve karabiberi katıp yarım çay bardağı suyu da ekleyerek iç harcımızı hazırlamış oluyoruz. Hamuru yoğuracağımız kabın içerisine suyu, tuzu ve yumurtayı koyup elimizle biraz karıştırıyoruz ve bu karışıma alabildiği kadar un ekleyerek elimize yapışmayan kıvamda bir hamur elde ediyoruz. Bu hamurdan 8 beze yapıyoruz (resim1). Her 2 bezeden 1 ekmek olacak. Her bir bezeyi bir pasta tabağı büyüklüğünde açıyoruz. İki bezeyi açınca bir tanesinin üzerine bir cm içte kalacak şekilde(resim 2) iç harcı yayıyoruz. Diğer bezeyi üzerine kapatıyoruz (resim 3). En son kenarlarını şekil 4 te görüldüğü gibi saç örgüsü şeklinde katlıyoruz. Bunu yapmak için de hamurun kenarına işaret parmağımızı koyup diğre elimizle ucundan tutup parmağımıza doğru kıvırıyoruz. (Eğer bu şekilde yapamazsanız sıkı sıkı bastırarak kapatın o da olur. Ben ilk yaptıklarımı o şekilde yapmıştım.) Suyu akar yoksa. Bu şekilde hazırlanan etli ekmeklerimizi teflon bir tavada pişiriyoruz. Pitikten sonra ocaktan alır almaz üzerine biraz tereyağı sürmekte fayda ve de lezzet var. Biliyorum bu tarif hem zaman alıcı hem de zor gibi görünüyor ama yapımı anlatmasından daha kolay emin olun.

Sunday, October 08, 2006

Bazen maillerime gelen hoş yazıları sizlerle paylaşıyorum. Bu yazı da benim çok hoşuma gitti. Bir okuyun bakalım siz kendinizden neler bulacaksınız? Yazıyı değiştirmeden aynen yayınlıyorum.
Süper Kadınlar
Akşam annemle babam televizyon seyrediyorlardı. Annem, "Geç oldu," dedi, "zaten yorgunum, ben yatıyorum."
Annem kalktı, mutfağa gitti. Çerez-meyve tabaklarını çalkaladı kaldırdı. Sabaha hazır olsun diye çaydanlığı doldurdu, demliğe çay koydu. Şekerliğe baktı, dibinde az kalmış, üstüne ekledi. Kahvaltı için buzluktan ekmek çıkardı, akşam yemeği için çözülsün diye de eti aşağıya koydu. Kahvaltı masasını hazırlamak için masanın üstündekileri topladı. Telefonu şarja koydu, telefon defterini kapatıp yerine koydu. Sonra çamaşır makinesinden ıslak çamaşırları çıkarıp astı ve makineyi tekrar doldurdu.
Banyodaki çöp sepetini boşalttı. Islak bir havluyu kurusun diye duş perdesinin borusuna astı. Bir gömlek ütüledi, kopuk düğmesini dikti. Çiçekleri suladı. Esneyerek gerindi ve yatak odasının yolunu tuttu. Çalışma masasının yanından geçerken durdu, öğretmene tezkere yazdı, okul gezisi için para sayıp ayırdı, eğildi, sandalyenin altına girmiş ders kitabını aldı, masanın üstüne koydu. Kek tarifleri defterini çıkardı,arkadaşına söz verdiği tarifi bir kağıda yazdı, çantasına koydu. Bakkaldan alınacakları not etti, notu da çantasına koydu. Sonra gitti, 3'ü 1 arada temizleme losyonuyla yüzünü yıkadı,dişlerini fırçaladı. Gece kremini ve kırışık önleyici nemlendiricisini sürdü. Tırnaklarına baktı, törpüledi.
İçeriden "sen yatmaya gitmemiş mıydın" diye seslenen babama "şimdi gidiyorum" deyip köpeğin su kabını doldurdu. Kapıları pencereleri kontrol etti, holdeki lambayı yaktı. Kardeşimin odasına gitti, oğlan uyumuş, lambasını söndürdü, bilgisayarını kapattı, gömleğini astı, yerdeki kirli çorapları toplayıp sepete attı. Bana geldi, "haydi yat artık, biraz da yarın çalışırsın," dedi. Kendi odasına gitti, saati kurdu, ertesi gün giyeceklerini hazırladı. 6 maddelik acil işler listesine 3 madde daha ekledi. Kendi kendine iyi geceler diledi, hayallerinin gerçekleştiğini gözünün önüne getirdi. İşte o sırada babam televizyonu kapattı, ortaya öylece bir "ben yatıyorum" dedi ve gitti yattı. Sizce bu işte bir gariplik yok mu? Kadınların neden daha uzun yaşadığını merak etmiyor musunuz?
ÇÜNKÜ BİZİM YAPIMIZ UZUN ÇEKİŞLİ (ve işimizi bitirmeden öyle çabuk çabuk ölemeyiz)!

Thursday, October 05, 2006

Tavuklu Börek

Sahur yemeklerinin vazgeçilmezi pek çoğumuz için böreklerdir. Sürekli olarak kıymalı, peynirli, patatesli "standart iç kullanmaktan bıktım" diyorsanız işte bir alternatif: Tavuklu börek. Aslında sadece sahurda değil her zaman yapılabilir tabiki:) Hem doyurucu, hem de oruç dolayısı ile dengeli beslenmeye dikkat etmek adına, protein ihtiyacına cevap verebilecek cisten bir börek. Lezzeti de çok güzel. Tarifine gelince:
Malzemeler:
4 adet yufka
Arasına sürmek için:
yarım su bardağı sıvıyağ
yarım su bardağı su
İçine:
1 tavuk butu ve 1 tavuk göğsü
2 adet orta büyüklükte kuru soğan
2 adet sivri biber
2-3 yemek kaşığı sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul biber
yarım çay kaşığı köri
Yapılışı:
Önce iç harcımızı hazırlıyoruz. Bunun için önce tavuk etlerimizi bir güzel haşlıyoruz. Ben 2 dal da defne yaprağı atıyorum içine. Sonra tavukları suyundan alıp süzdürerek soğutup didikliyoruz. Küçük parçalara ayrılmış oluyor böylece. Kurusoğanları doğrayıp sıvıyağda biraz çeviriyor üzerine doğradığımız biberleri atıp hafifçe öldürüyoruz (buradaki öldürme tamamen sebzelere yönelik bir mutfak hareketidir zinhar yanlış anlaşılmasın). Didiklenmiş tavuk etlerini katıp üzerine baharatları ve tuzunu ekliyoruz. Köriyi özellikle denemenizi tavsiye ediyorum. Bence tavuk etine yakışıyor. Yufkaların üzerine sürülmek üzere yarım su bardağı sıvıyağ ve aynı miktardaki suyu karıştırıyoruz. Daha sonra 4 yufkamızdan ilkini tezgaha seriyoruz. Üzerine sıvıyağ+su karışımından 4-5 kaşık gezdiriyoruz. İkinci yufkayı bu yufkanın üzerine seriyoruz. Yine 4-5 kaşık yağ+ su gezdiriyoruz. Yufkaları önce ortalarından 4 e bölüyoruz. Sonra bu dört parçadan her birisini de 3 e bölüyoruz. Böylece üçgen şeklinde 12 adet yufka parçası olacak. Geniş köşesine iç harcı koyup sigara böreği yapar gibi katlıyoruz. Diğer iki yufkaya da aynı işlemi tekrarlıyoruz. Üzerine yumurta sarısı sürüp susam veya çörekotu serpiştirerek170 derece fırında pişiriyoruz.