Tuesday, May 30, 2006

BİR ŞİİR

Bazen içimden duygular sel olup taşmak ister. Böyle zamanlarda herkesin duygularını bir ifade ediş tarzı var. Müzik benim meslek alanım olduğu için müzikle ifade ediyorum kimi zaman. Şiir de müziğin ayrılmaz bir parçası şüphesiz. İşte böyle bir gün içimdeki fırtınayı anlatmanın en samimi yoluna girdim ve bir şiir yazdım. Aslında buna ne kadar şiir denir bilmiyorum. Çok amatörce bir şey. Burada sizlerle de paylaşmak istedim. Zaman zaman anneme duyduğum özlemin büyüklüğünü ve içimdeki acının patlamalarını blogumda sizlerle paylaşıyorum. Bu da öyle. Umarım ki beğenirsiniz ve çok karamsar bulmazsınız.--Kimse için gitme ne olur dememeniz dileğiyle--
GİTME NE OLUR
Yağmur yağıyor yine ince ince bu şehre
Gittiğin gün gibi
Gökler bile ağlıyor bak sensizliğime
Bulutlar bile haykırıyor gitme anneciğim ne olur gitme..
-----------
Dostsuz kaldım, kimsesizim
Sensiz içim öyle ezik, çok çaresizim
Gel tek sırdaşım, tek arkadaşım
Beni yanlız, beni sensiz, beni bensiz bırakıpta
Ne olur anneciğim gitme...
-----------
Hayat akıyor kaldığı yerden
Senden bir haber yok gittiğin yerden.
Bir hançer saplı sanki boğazımda nefes alamıyorum,
Anneciğim yokluğuna dayanamıyorum.
-----------
Çocuklarım büyüyor, ben yaşlanıyorum,
Her şeye her zora alışıyorum.
Çok zor olsa da ayaktayım yaşıyorum,
Anneciğim sensizliğe alışamıyorum.
-----------
Fidanlar yeşeriyor, ağaçlar çiçeklendi.
Yem verdiğin kumrular yemlerini özledi.
Ankara sensiz boş, ayaklarım gitmiyor
Acımı dindirmeye kimsenin gücü yetmiyor.
-----------
Fayda vermiyor ağlamak biliyorum
Rüyalarımda her gece gitme anneciğim gitme diyor, yalvarıyorum.
Lokmalar düğümlendi artık yutamıyorum,
Anneciğim sensiz olmuyor, olamıyorum
Sensiz bir dünyaya alışamıyorum
-----------
Anneciğim gitme yapamıyorum
Anneciğim kokunu çok özlüyorum.
Gitme anneciğim,
Gitme birtanem
Gitme gül yüzlüm ne olursun gitme.

Sunday, May 28, 2006

MUZLU RULO

Bu muzlu ruloları oğlum Efe için yaptım. Efe pek iştahlı değil. Çok seçerek yiyor ve yemesi için biraz zorlasak hemen kusuyor. Sütlü tatlılar yemeyi biraz daha sevdiğini farkedince hiç olmazsa besleyici birşeyler yesin diye bu rulolardan yapıyorum. Taze taze yesin diye de az ölçü ile yapıyorum. Verdiğim tarifle görünen kadar yani 4 rulo oluyor. Resimde farkettiniz mi bilmiyorum ama ben resim çekinceye kadar Efe başımda bekledi. hatta bu resimden sonra çektiğim karelerde şekerlemeleri yok :)) Yapılışını tatlılar linkinde bulabilir, arzunuza göre mehvelerle -çilek, böğürtlen,kivi vs- değişik alternatiflerini türetebilirsiniz. Bence deneyin.

Saturday, May 27, 2006

KENAR DANTELİ


Bu dantelin örneğini ben çok beğendim. Resimlerin detaylı olanlarını da sefinsandıgı'nda gösterdim. Umarım siz de beğenirsiniz.

Friday, May 26, 2006

UN KURABİYESİ

Bu kurabiyeyi ilk gördüğüm zaman hazır alındığını sanmıştım. Hem görüntüsü hem de tadı pastahane kurabiyelerini andırıyordu. Tarifi aldıktan sonra ben de yapar oldum. Tarifini görmek isterseniz tatlılar linkini tıklayarak görebilirsiniz. Bunları yazarken benim için kısa sürede bir candan arkadaş belki de dosta dönüşen sevgili Safran'cığıma çok teşekkür ediyorum. Link bağlantısı yapmayı bana öğrettiği için. Ama daha önemlisi içten samimiyeti ve dostluğu için. İyi ki varsın Safrancığım ve dilerim hep burada olursun:)

Thursday, May 25, 2006

POĞAÇA


Bu poğaçaların tarifini arkadaşım Meltemin komşusu vermişti. Çok güzel, kıtır kıtır bir poğaça isterseniz işte tarifi:
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
2 yumurta(1 tanesinin sarısını üzerine sürmek için ayırın)
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un
Yapılışı:
bütün malzemeler karıştırılıp ele yapışmayan, yumuşak bir hamur elde edilir. İç olarak arzu ettiğiniz şekilde mesela peynir-maydanoz veya patatesli veya kıymalı hatta mercimekli iç harç konularak kapatılır.Üzerine yumurta sarısı sürülüp 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.

Wednesday, May 24, 2006

SOĞANLI EKMEKLER



SOĞANLI EKMEKLER

Öğleden sonra ekmek yapmak istedim. Bir kaç gündür aklımda olan soğanlı ekmeklerden yapmaya karar verdim ve hamurumu yoğurdum. Hamurum mayalanırken ve o esnada ender olan durumlardan biri olan çocukların her ikisi de uyuyorken nette bir gezineyim dedim. Sevgili Sibel’in kahvesine uğradım, bir de ne göreyim aynı ekmeklerden yapmış Sibel de… güzel bir tesadüf oldu. Sibel çok beğendiğini yazmıştı. Ne yalan söyleyeyim ben de gerçekten çok sevdim. Tarifini Dr. Oetker instant maya paketinin arkasından almıştım. İşte nasıl yaptığımJ Ben aslında biraz kendime göre yaptım. Yaptığım şekilde yazıyorum
Malzemeler:
3 adet orta büyüklükte soğan
1 çay kaşığı pul biber
1 su bardağı kaşar peyniri rendesi ( başka peynir de olabilir belki)
Hamuru için:
4,5 su bardağı un (ben 2 bardak kepekli un, 2,5 bardak beyaz un kullandım)
3,5 çay bardağı ılık su
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 poşet instantmaya ( benim instant mayam kalmamıştı onun yerine 42 gr. Yaş maya kullandım)
Yapılışı:
Hamur malzemeleri karıştırılarak iyice yoğrulur ve yaklaşık 1 saat kadar üzeri kapalı olarak ılık bir ortamda bekletilir. Bu arada hamur mayalanırken soğanlar doğranıp 3 yemek kaşığı sıvıyağda pembeleştirilir ve üzerine pulbiber konulup soğutulur. Soğuyunca içerisine 1 su bardağı kaşar peyniri rendesi eklenir. ! saattir mayalanmakta olan hamurumuza bu karışım eklenip hafifçe yoğrulur ve 12 parçaya bölünerek bir tepsiye dizilir. 20 dakika daha üzerleri kapalı olarak bekletilip 170 dereceye ısıtılmış fırına verilip üzerleri kızarıncaya kadar pişirilir.
Ben hamurları muffin kalıbıma koyup pişirdim. Şirin oldular. Tatları çok güzeldi. Hele bir de domates, salatalık eşlik ederse mmmmm. Yarın işyerimde arkadaşlarıma da götürmeyi düşünüyorum. Bazen ders aralarında birlikte kahvaltı yapıyoruz. Yarın kahvaltılık ekmekler benden arkadaşlar :))

İMAM BAYILDI

İmam gerçekten bayılmış mı bilmiyorum ama ben gerçekten bayılıyorum bu yemeğe. Bugün için yaptım. Güzel oldu, paylaşmak istedim sizlerle. Beğeneceğinizi sanıyorum.

Malzemeler
4 adet orta büyüklükte patlıcan
3 adet irice kurusoğan
4 adet domates (kabukları soyulup doğranmış)
8-10 diş sarımsak (parçalara bölünmüş)
1 yemek kaşığı salça
tuz, karabiber
1 çay kaşığı toz şeker
Yapılışı:
Patlıcanlar alacalı bir şekilde soyulup, iri küpler halinde doğranır ve içi tuzlu suyla dolu olan bir kapta 10-15 dakika kadar bekletilir. Sonra suyu iyice süzdürülerek alınıp kızgın yağda kızartılır. Kağıt havlu üzerine konulup fazla yağını çektirmesi sağlanır. Bu arada soğanlar piyazlık doğranıp, 2 yemek kaşığı zeytinyağında hafifçe pembeleşene kadar kavrulur. Üzerine salça, domates, sarımsak eklenip biraz daha kavrulmaya devam edilir. Domatesler pişip, yumuşayınca içerisine tuz, karabiber ve toz şeker ilave edilir. Kızarmış patlıcanlar içerine eklenir ve üzerine 1 su bardağı kadar sıcak su eklenir. Kısık ateşte 10 dakika kadar daha pişmesi sağlanır. Ilıkken servis edilir. Denemenizi öneririm. Havaların artık ısındığı bu günlerde zeytinyağlı yemekler çok iyi gidiyor.

Saturday, May 20, 2006

El işlerimi paylaşmak amacıyla bir blog daha oluşturdum. Aşağıdaki linki tıklayarak ulaşabilirsiniz. Görüşmek üzere....
http://wwwsefinsandgblogspotcom.blogspot.com/

ÇİLEK SOSLU MUFFİNLER


Bu muffin tarifini Dr Oetker Muffin kalıbının arkasından alıp uyguladım. Gerçekten de çok lezzetli oldular.
Malzemeleri
3 yumurta
2 paket vanilya (ben 1 paket kullandım)
Yarım çay kaşığı tuz
1,5 tatlı kaşığı kabartma tozu
300 gr. un
150 ml. süt
175 gr. yumuşak margarim
1 su bardağı toz şeker
100 gr. bitter çikolata
Üzeri için Dr. Oetker meyve sosu (asıl tarifte yoktu ama ben üzerine yalışacağını düşündüm. İyi ki de yapmışım çok güzel yakıştı)
Yapılışı:
Yumuşak margarini mikserle biraz çırpıyoruz ve içerisine toz şekeri ekliyoruz. Birlikte çırptıktan sonra yumurtaları ekliyoruz. diğer malzemelri ekleyip küçük küçük kırdığımız çikolatayı da ekleyip biraz margarinle yağlanmış olan kalıplara 1 er yemek kaşığı koyarak 180 C fırında pişiriyoruz. Kalıplarından aldıktan sonra üzerine hazırlamış olduğumuz meyveli sosu gezdiriyoruz.

Sunday, May 14, 2006

KARALAHANA SARMASI VE PATATES SALATASI


İŞTE BÜYÜK OĞLUM ME RT


İYİKİ DOĞDUN OĞLUM
Bugün yani anneler günü, yani 14 Mayıs, benim büyük oğlum Mert'imin 12. yaşgünü. Anne olmayı anneler gününde yaşamış olmak gerçekten hoş. Mertin doğduğu gün anneler günüydü. Hastahanede çiçek dağıtmışlardı bize. Ama ben en güzel çiçeğimi almıştım kucağıma. canım oğlum iyi ki doğdun ve iyi ki beni seçtin annen olmam için. O kocaman yüreğin hep yanımda. Artık bir delikanlı sayılırsın. Senin annen olmaktan gurur duyuyorum. Ömrüm ve nefesim oldukça hep yanında, hep desteğin olacağım. DOĞUMGÜNÜN KUTLU OLSUN. Dedim ya bugün anneler günü; Bir başka anneler gününde, 2 yıl önce de annemi kaybettim. Aynı önemli gün benim için hem mutlulukların en büyüğü ile geldi, hem de yıllar sonra beni acıların en büyüklerinden bir tanesi ile tanıştırdı. Her şeye rağmen devam eden hayata, annemsiz alışmaya ve anne olmaya çalışıyorum. Tüm anneler kanatsız birer melektir. Bütün annelerin anneler gününü sevgiyle kutluyorum.

KARALAHANA SARMASI VE PATATES SALATASI
Uzun bir süredir blogumda güncelleme yapamadım. Çok klasik olacak belki ama işlerim bu aralar gerçekten de çok yoğundu. Ben de kendimi belki affettiririm düşüncesi ile iki tarif yazmaya karar verdim. Dün yani Cumartesi günü canımın içi, biricik, güzeller güzeli rahmetli annem için mevlit okuduk evimde. Birtanemin vefatının ikinci sene-i devriyesi. Ne çabuk geçiyor zaman anlamıyorum. İki yıl oldu anneciğim rahmete kavuşalı. İnşallah Rabbim okunanları kabul eder. Dün konuklarım için özel şeyler yapmak istedim. Annemi ne kadar sevdiğimi anlatmamın bir yolu değil bu elbette ama annem çok özeldi ve ikramlarımda özel olsun istedim. Sanırım gönlümden geçen gibi de oldu. Beni yalnız bırakmayıp yanımda olan dostlarıma binlerce teşekkürler…..
Misafirlerim için yaptıklarım:
1- Pirinç salatası
2- Rulo muhallebi
3- Tavuklu börek
4- Damalı kurabiye
5- Poğaça (sevgili arkadaşım Meltem yapıp getirmişti)
6- Aşure (canım ablam Sevim ablam yapmış)
7- Kur’an-ı Kerim okunurken kavurduğumuz un helvası
8- Yanımda oldukları ve benimle birlikte anneciğime dua ettikleri için gönül dolusu teşekkür ve minnet
Tariflerini en kısa sürede yayınlayacağım. Bugün bilgisayarımda yazılmayı bekleyen karalahana sarması ile patates salatası tariflerimi eklemek istiyorum.
Önce patates salatası : Aslında herkesin bilip yaptığı bir tarif.
4 adet patates haşlanır ve küp küp doğranır. İçerisine yarımşar demet taze soğan, maydanoz, dereotu kıyılıp konulur. 1 çay bardağı kadar zeytinyağı, tuz, karabiber, 1 çay kaşığı kimyon, sumak ve 1 limonun suyu eklenip karıştırılır.
Karalahana Sarması:
Karalahana benim 3 yıl öncesine kadar hiç tatmadığım bir sebzeydi. Karalahana deyince biz Ankara’da hep salataya doğranan mor lahanayı anlardık. Karalahana dendiğine bakmayın aslında o yeşil bir bitki. Oldukça da bol yetişen (özellikle Karadeniz taraflarında) ve ucuz bir sebze. Ben Karadeniz de yaşadığım için buralarda çok bulunuyor. Pek çok çeşit yemeği yapılıyor. Ben hepsini yapmayı bilmiyorum. Buralı arkadaşlarımdan öğrendikçe bloguma eklemeyi düşünüyorum. Sizlere tavsiyem karalahana almak ve pişirmek isterseniz; çok kartlaşmamış yaprakları seçmeniz ve özellikle üzerine kar yağmış olması. Bunun nedeni kar suyu ile ıslanan karalahana çok daha lezzetli ve yumuşak olurmuş. Tabi artık kar yağmayacağına göre önümüzdeki kış belki aklınızda olur diye yazıyorum. Denemenizi öneririm. Genelde etli yapılır ama ben zeytinyağlı denedim. Sonuçtan da oldukça memnun kaldım.
2 su bardağı pirinç
3-4 adet kuru soğan
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
3 yemek kaşığı kuş üzümü
2 adet kesme şeker
1 çay bardağı zeytinyağı
tuz, karabiber, kırmızı biber
1 yemek kaşığı kuru nane
1 demet maydanoz
yarım su bardağı kadar sıcak su
1 yemek kaşığı domates salçası
Yapılışı
İlk önce sapları ayıklanan lahanalar kaynar suya atılarak 5 dk. Haşlanır. Sudan çıkarılıp, süzdürülerek soğumaya bırakılır.Bir tencereye zeytinyağı konulur ve üzerine ince kıyılmış kuru soğanlar konulup pembeleşmeyecek şekilde kavrulur. Üzerine fıstık ilave edilip bir iki dakika daha kavrulur. İyice yıkanmış ve süzdürülmüş olan pirinçler ilave edilir. 5 dakika kadar birlikte kavrulduktan sonra salçası, tuzu, şekeri ve baharatları ilave edilir. Kıyılmış maydanozlar ilave edilir. Yarım su bardağı sıcak su ilave edilir ve demlenmeye bırakılır. Soğuduktan sonra tıpkı asma yaprağı sarar gibi sarılarak tencereye dizilir. Tencerenin en altına lahananın saplarının sermenizi öneririm. kısık ateşte yapraklar yumuşayıncaya kadar pişirilir.