Dün değişik birşeyler deneme isteğim pek bir ağır bastı. Ben de blogları dolaşırken Çileğin blogunda ilgimi çeken bir kurabiye tarifi buldum. Değişik ve denenebilir bir tarif geldi. Hadi dedim yapayım şunu. Bir maceranın beni beklediğinden o dakikalarda haberim yoktu tabiii:) Maceraya geçmeden önce lezzetinden bahsedeyim. Benim bazen acıbadem kurabiyesi krizim tutar. Ne zamandan beri şöyle ağzıma layık bir acıbadem kurabiyesi tarifi arıyordum. bu tarif hiç beklemediğim bir zamanda ve şekilde karşıma çıkmış oldu. Gerçektende tadı aynı acıbadem kurabiyesi. Ağızda dağılıyor. Üstelik içerisinde un, kabartma tozu, yağ yok. Teşekkür ederim çilek...Herhalde bu kurabiyeyi hiç unutmayacağım:) Yapımından başlamak istiyorum. Çilek bu kurabiyeyi ceviz içinden yapmıştı. Cevizime baktım ama 200 gr kadar kalmamış olduğunu farkedince cevizle olursa fındıkla da olur dedim. Benim evdeki fındıklar yazın fındık bahçemizden topladığım fındıklar :))) ( karadenizde yaşıyorsanız ve bir karadenizli ile evli iseniz fındık bahçenizin olması doğaldır. hehehe) dolayısı ile henüz kırılmamışlardı. Aldımı beni hummalı bir fındık kırma operasyonu. 200 gr. fındık içi demeyin uzun bir süre fındık kırmaya uğraştım. bu uğraşımın uzun sürmesinin nedeni biraz da Efe'nin "ben de kıyacam" diyerek yarım konuşmasıyla etrafımda cirit atmasıyla direk bağlantılı tabii. Neyseki bir kaza bela olmadan çok şükür kırıp ayıklama işi bitti. ( siz siz olun eğer fındık veya ceviz içiniz hazırda yoksa hemen kolları sıvamayın bir kez daha düşünün derim) Biraz da ceviz kattı içine.3 te 1 oranında kadar. O miktar fındık ve ceviz karışımı rondomu dolduracak kadar oldu. un gibi çektim hepsini ve yapmaya başladım. Sonra şekillendirdim. üzerine sürülen bir de bezesi vardı. Ben bezeye de bayılırım. beze de çok güzel bir tarifle yer alıyor, çok kolaylıkla yaptım. Kurabiyelerin üzerine sürüp fırına verdim. Çilek tarifi yazarken fırınınızın en düşük ayarında 100 derecede 10 dak. kurutun diyordu. Sanırım benim fırınımda ısı yüksek geldi. 15 dak. pişirdim ama bezeler sararmaya yüz tuttu da yine de kurumadılar. belki 50 derecede falan pişirmek gerekiyordur. Neyse, piştiler ve fırından soğuyunca almak lazımmış çünkü fındık kurabiyeler acayip yumuşaktılar, hamur gibi yani. hay Allah beceremedim galiba dedim ama çok şükür soğuyunca setleştiler. tabağa alıp çayla eşime ve kayınpederime servis yaptım. O da ne teşekkür edip yemeyeceklerini söylemezlermi? Neden dedim. "Üstü beyaz krema var bunda yemem" dedi eşim. (Hay Allah unutmuşum. Evet eşimin sütlü tatlılar yemediğini yazmıştım daha önce de. hatta beyaz kremalı hiç bir şey de yemez. yaş pasta yer ama kakaolu kremalıysa. O kadar ona "ikisi de aynı şey sadece renkleri farklı desem de anlatamadım"). Ne kadar her ikisine de "o beyaz olan krama değil beze diye ikna etmeye çalışsamda başarılı olamadım yemediler". Ben de aldım kurabiyelerimi tekrar mutfağa daldım ve 80 gr. çikolatayı benmari eritip kurabiyelerin üzerine sürdüm. Tekrar içeri götürdüğümde "işte bu" diye sevinçle yemeye başladılar bu kez. Bir kurabiye yaparken bu kadar eziyet çekilir mi arkadaşlar. Ama itiraf etmeliyim ki bu kurabiye çok ama gerçekten çok lezzetli. üzerine sürdüğüm çikolata daha da lezzetli hale getirdi. Lafı yine çok uzattım :)) tarife buradan ulaşabilirsiniz. Tekrar teşekkür ederim Çilek. ( sayfada tarif "sepette yıldızlar" başlığında)
No comments:
Post a Comment